Retrojen Forum
Retro Sistemler => Commodore => Konuyu başlatan: Ref - 11 Haziran 2014, 21:17:31
-
Bugün Spaztica'nın facebook'daki paylaşımında gördüm, şöyle bir ortam varmış, kullanan var mı aramızda?
http://www.nightfallcrew.com/12/05/2014/cbm-prg-studio-v3-0-0-released/ (http://www.nightfallcrew.com/12/05/2014/cbm-prg-studio-v3-0-0-released/)
(https://retrojen.org/pano/proxy.php?request=http%3A%2F%2Fwww.nightfallcrew.com%2Fwp-content%2Fuploads%2F2013%2F12%2FCBM_prg_Studio.png&hash=2240f6cfad7da55609f8118619343049)
Programın güzel tarafı bir front-end değil. Biraz sinclair için yazdığımız Basin'e benziyor. Bu herşeyi içinde barındıran bir program. Vice debugger desteği falan var ki güzel şeyler bunlar. Compiler falan hepsi bir arada.
-
Ragnor bahsetmiş TRDS (http://www.tr-demoscene.info/index.php/topic,7012.msg28503.html#msg28503) de.
-
Abi ben bile hatırlamıyordum bunu yazdığımı. Tekrar korktum senden :). Hazır haftaya Mini Ludum Dare Retro challenge'ı varken indirip biraz kurcalamak fena olmaz aslında. Dur eldeki c64 coding tutoriallarını bi toparlayayım bakayım.
-
Tekrar korktum senden :)
Korkma, titre! (https://eksisozluk.com/korkma-titre--2035999)
Not:Muhtemelen Ragnor biliyordur diye bu latifeyi yapıyorum. Ama, bilmeyenler linke tıklayıp öğrenebilir. Kısaca; bir Twitter fenomenin mottosu diyeyim.
Bu programı Joker ve Wizofwor da kullanıyor sanırım. Ya da en azından, kıyısından köşesinden teşrik-i mesaileri oldu...
Bu Ludum Dare'den çok acaip işler çıkıyor sanırım. Hatta bir tanesini burada paylaşmak üzere pocketlemiştim ama sonra unuttum. Dur ben de ona bakayım.
-
Bir aralar denemiştim içindeki tool'lar en azından GUI olarak CharPad ve SpritePad ile birebir aynı idi. ASM editörü de çok yeteneksiz gelmişti. Aradığım bazı özellikler eksikti. Bunlardan syntax highligting bu sürümde eklenmiş galiba.
En büyük sıkıntı da örneğin SpritePad'de hazırladığım datayı başka programlara aktarmak çok kolay, bir kaç çeşit import/export seçeneği var. Hatta yanılmıyorsam custom export var. CBM prg studio'da bunların hiç biri yoktu. Hatta kendi kullandığı format hakkında dökümantasyon bulamadığım için SpritePad'de hazırladığım sprite'ları da import edememiştim. Mac'e geçince alakam kalmadı bu yazılımla. Şu anda kullandığım tool chain, Dust layer (http://dustlayer.com/), çok daha başarılı. Ama o da Windows ortamında yok.
Anladım ki scene gibi hangi tool'un yeni versiyonun ne zaman çıkacağı, hangi developer'ın canı sıkılıp web sayfasını kapatacağı (Dün CartographerPC indirmek istedim buhar olmuştu mesela.) belli olmayan bir ortamda IDE gibi her şey dahil bir sisteme bel bağlamak hiç akıllıca değil. Onun yerine yeni araçları kolayca ekleyebileceğim yarım pansiyon bir tool chain ilk başta biraz baş ağrıtsa da sonrası çok daha zevkli.
-
Bugün Spaztica'nın facebook'daki paylaşımında gördüm, şöyle bir ortam varmış, kullanan var mı aramızda
Sen Facebook'da görmüş olabilirsin ama ben de bu sabah vapurda bizzat Spaztica'nın orjinalini gördüm.
Bir de Relaunch64 (http://www.popelganda.de/relaunch64.html)'e bakın bakalım. Belki hoşunuza gider. Lakin wizofwor'un dediği de doğru; iki gün sonra ne destek ne de başka birşey kalabiliyor.
-
Kullanıyorum ve C64 programlama için beni fazlasıyla tatmin ediyor. Kodlarını kaybedip de geçenlerde bulduğum sprite multiplexer rutinimi de bu platformda yazıyorum. Ama aradan geçen 12 ayda kodla ilgili zihinsel bağımı kopardığımdan, 'from scratch' yazmak bile daha makul göründü :)
-
Lakin wizofwor'un dediği de doğru; iki gün sonra ne destek ne de başka birşey kalabiliyor.
Elbette programda bug var da siz ona takıldıysanız durum çok sinirbozucu olabiliyor. Ya da işletim sistemi bir jenerasyon ilerliyor, program hala windows 3.1 arabiriminde kaldıysa da keyifsiz oluyor.
Ama bu durumdan çok popüler editörler bile zarar görebiliyorlar, örneğin context ve crimson gibi zamanının en baba text editörleri artık geride kaldı. Bu pc ekosisteminin bir mecburiyeti. Açık kaynak bile olsa geliştirme durabiliyor.
Kodlarını kaybedip de geçenlerde bulduğum sprite multiplexer rutinimi de bu platformda yazıyorum. Ama aradan geçen 12 ayda kodla ilgili zihinsel bağımı kopardığımdan, 'from scratch' yazmak bile daha makul göründü :)
Sahi sen bir oyun yazıyordun, ne oldu ona? En son skorlama ile uğraşıyordun.
-
Sahi sen bir oyun yazıyordun, ne oldu ona? En son skorlama ile uğraşıyordun.
Ref, gene karıştırıyorsun ama ben de bu zihinsel dağınıklıkta olduğum için bana sempatik geliyor bu durum ;)
Oyun yazmak önümüzdeki birkaç yıl çok zor benim için. Ama temel olabilecek rutinleri yazmam mümkün olabilir. Ben bölük pörçük zaman dilimlerinde kod yazabilecek bir adam değilim. Günde 16-18 saat, haftada 5-7 gün zamanım olacak ki, temel ihtiyaçlar ve kodlama dışında başka birşey yapmayacağım.
-
Sahi sen bir oyun yazıyordun, ne oldu ona? En son skorlama ile uğraşıyordun.
Ref, gene karıştırıyorsun ama ben de bu zihinsel dağınıklıkta olduğum için bana sempatik geliyor bu durum ;)
Niye bir Ref klasiği! Hayır korkuyorum, yarın öbürgün Retrojen diye gidip başka yerlere takılacak :)
Şaka bir yana wizofwor'u kastediyor kendisi. O kadar kusur kadı Ref'inde de olur.
Ben bölük pörçük zaman dilimlerinde kod yazabilecek bir adam değilim. Günde 16-18 saat, haftada 5-7 gün zamanım olacak ki, temel ihtiyaçlar ve kodlama dışında başka birşey yapmayacağım.
Güzel fantazi! Bir nevi senin "Bodrum'a yerleşip cafe açma" hayalin. Amin denmez ama sen yine de devam et :))
-
Elbette programda bug var da siz ona takıldıysanız durum çok sinirbozucu olabiliyor. Ya da işletim sistemi bir jenerasyon ilerliyor, program hala windows 3.1 arabiriminde kaldıysa da keyifsiz oluyor.
Ama bu durumdan çok popüler editörler bile zarar görebiliyorlar, örneğin context ve crimson gibi zamanının en baba text editörleri artık geride kaldı. Bu pc ekosisteminin bir mecburiyeti. Açık kaynak bile olsa geliştirme durabiliyor.
Bağımsız programlardan oluşan tool chain tercihim konusunda kendimi tam anlatamadım galiba. Beni rahatsız eden CBMProgramStudio'nun geri kalmışlığı/güncelenmemesi vb. değil. Halihazırda yıllanmış bir çok tool kullanıyorum zaten. Sıkıntım IDE altyapısının farklı araçları geliştirme ortamına pratik şekilde eklemeye uygun olmaması. Yarın yeni bir compiler çıksa bir iki ufak ayarla kullanmaya başlayabilirim. CBMProgramStudio kullanıyor olsaydım bu mümkün değildi. Üstüne üstlük diğer araçlar'da IDE ile tümleşik olduğu için, gözümü karartıp başka bir sisteme geçen insan da sudan çıkmış gibi balık gibi olur. Bu anlamda Relaunch64 çok daha iyi.
Sahi sen bir oyun yazıyordun, ne oldu ona? En son skorlama ile uğraşıyordun.
Ref, gene karıştırıyorsun ama ben de bu zihinsel dağınıklıkta olduğum için bana sempatik geliyor bu durum ;)
Niye bir Ref klasiği! Hayır korkuyorum, yarın öbürgün Retrojen diye gidip başka yerlere takılacak :)
Şaka bir yana wizofwor'u kastediyor kendisi. O kadar kusur kadı Ref'inde de olur.
En son müzik çalmaya çalışırken programın neden kilitlendiğini, sprite pointerların neden benim hesapladığım şekilde çalışmadığı, karakter setinin nasıl yükleneceği, VIC'i hangi banka alırsam daha iyi olacağı gibi hususlarla uğraşıyordum. 7DX öne alınınca herşeyi rafa kaldırmıştım. Öyle de kaldı. Tekrar gaza gelip başlamam lazım bir yerlerden.
-
tepkilerim:
ahah, evet, dur bidakka :D HA! ... aaaaaa! Haydaaa! Napmışım lan öyle!
Bir alıntı hatası olmuş, o soru wizofwor'a yöneltilecekti.
Ref, gene karıştırıyorsun ama ben de bu zihinsel dağınıklıkta olduğum için bana sempatik geliyor bu durum ;)
Evet aynen öyle, şu anda el ayak parmak kafa göz hepsi bir pabuça sığmaya çalışıyor. Aslında akıl sağlığımı biraz koruyabiliyorsam sebebi retrojendir :)
Fakat lafı açılmışken sana da sormak istediğim birkaç konu vardı. Öyle ki, her mesajında bir öncekinden daha... ...gizemli :) witchdoktor, Bir kodlama fazı geçirmişsin anladığım kadarıyla, sas/c'den c64'e kadar ve diğer platformlarda da. Acaba elle tutulur, gösterilebilir işlerin var mı? Yoksa genellikle deneme aşamasında mı kaldın. Düşününce, birçok mesajında kodlama sinyalleri geliyor, bu kadar geniş bir deneme havuzu bana fantastik geliyor, mutlaka ciddi birşeyler çıkmış olmalı.
-
Fakat lafı açılmışken sana da sormak istediğim birkaç konu vardı. Öyle ki, her mesajında bir öncekinden daha... ...gizemli :) witchdoktor, Bir kodlama fazı geçirmişsin anladığım kadarıyla, sas/c'den c64'e kadar ve diğer platformlarda da. Acaba elle tutulur, gösterilebilir işlerin var mı? Yoksa genellikle deneme aşamasında mı kaldın. Düşününce, birçok mesajında kodlama sinyalleri geliyor, bu kadar geniş bir deneme havuzu bana fantastik geliyor, mutlaka ciddi birşeyler çıkmış olmalı.
Bu da soru mu şimdi??? Aç Amiga Dünyasını! Bak bakalım oradaki program örneklerinden bazılarını kim yazmış :) Ciddiyim. Ben şimdi adı-soyadı falan ortaya çıkmasın diye tam örneği söylemiyorum.
-
Niye bir Ref klasiği! Hayır korkuyorum, yarın öbürgün Retrojen diye gidip başka yerlere takılacak :)
Şaka bir yana wizofwor'u kastediyor kendisi. O kadar kusur kadı Ref'inde de olur.
...
Güzel fantazi! Bir nevi senin "Bodrum'a yerleşip cafe açma" hayalin. Amin denmez ama sen yine de devam et :))
İnsan hayalleriyle var oluyor, o hayallerine ulaştığında anlamını yitiriyorlar (en azından benim açımdan). Birkaç ay önce satın aldığım A1200'ün henüz paketinde bekliyor olması da bu nedenle belki de...
Ama programlama konusundaki yaklaşımım bir fantazi değil, gerçekten de çalışma tarzımın bu şekilde olması. Hiçbir zaman 'bedroom programmer' olamadım, her işi en azından dönemsel olarak 'fulltime' yapmak istiyorum. Projede ilk hedefim, iyi-kötü çalışan bir taslak elde etmek ve sonrasında parça parça optimize ederek hatalardan tamamen arındırmak şeklinde. Bu 'iyi-kötü' çalışan taslağın oluşturulması aşamasında işleri sıcağı sıcağına bitirmek istiyorum ve bu tempoyu yakaladığımda performansım tavan yapıyor. Ara verdiğimde, devam etmek için gereken motivasyonu bulamadığım gibi, uygulamayı hedeflediğim mini detaylar da aklımdan çıkıyor ve yeni bir ısınma süreci de keyfimi kaçırıyor. Belki de düzenli olarak her akşam 2 saat bu işe ayırabilme imkanım olsa ortaya bir şeyler çıkarabilirdim.
Bereket versin senin olağanüstü arşivleme niteliğin her durumda imdadımıza yetişiyor ;)
-
Belki de düzenli olarak her akşam 2 saat bu işe ayırabilme imkanım olsa ortaya bir şeyler çıkarabilirdim
İşte sorun da zaten bu noktada çıkıyor. Hele de çocuk varsa hele de birden fazlaysa... Gerçi ha bir ha üç çok farketmez ya...
Bu döngünün kırılması için çocukların iş-güç ve evlenme meselesini halletmesi lazım. O zaman da torun torba meselesi ortaya çıkacak. Ha ama arada belki kısa bir geçiş dönemi olabilir.
Fakat bu mantık hepimizde aynı olduğu için çok da sorun yok. Birkaç istisna haricinde; ben, cihazlara katma değer üretmek üzere, düzenli vakit ayırabilen pek kimseyi tanımıyorum. O istisna adamlar da zaten tek kişilik ordu modundaki tipler. Yani onlara insan diyemeyiz :)
Bereket versin senin olağanüstü arşivleme niteliğin her durumda imdadımıza yetişiyor ;)
Gözüm hep üzerinizde!
Person of Interest - New Opening Credits (HD) (http://www.youtube.com/watch?v=rvpYO8ldP-0#ws)
-
Hele de çocuk varsa hele de birden fazlaysa... Gerçi ha bir ha üç çok farketmez ya...
Çocuk olayının üzerine yıllardır kafa yoran biri olarak şunu söyleyebilirim: Ölümcül kombinasyon; 2 çocuk!
Bu işe girişmemiş veya devamını getirmeyi düşünen biriyseniz; ya tek çocukta durun veya >2 çocuk yapın!
-
Hele de çocuk varsa hele de birden fazlaysa... Gerçi ha bir ha üç çok farketmez ya...
Çocuk olayının üzerine yıllardır kafa yoran biri olarak şunu söyleyebilirim: Ölümcül kombinasyon; 2 çocuk!
Bu işe girişmemiş veya devamını getirmeyi düşünen biriyseniz; ya tek çocukta durun veya >2 çocuk yapın!
O değil de... CBM prg studio hakkında birşeyler arayan ecnebi birisi, Allah muhafaza Google translate ile bu başlığı çevirirse, içinden çıkabilir mi bilmiyorum :))
Fakat bu ne kardeşim, bütün retrocular üçlüyor... Biz tekde kaldık.
-
O değil de... CBM prg studio hakkında birşeyler arayan ecnebi birisi, Allah muhafaza Google translate ile bu başlığı çevirirse, içinden çıkabilir mi bilmiyorum :))
Kötü mü, hasbelkader bunu okuyup da 'translate eden' bir finli 3-4 çocuk yaparsa belki de nesli tükenmekten kurtulur ;)
Konuları saptırmada birebirim...
-
Kötü mü, hasbelkader bunu okuyup da 'translate eden' bir finli 3-4 çocuk yaparsa belki de nesli tükenmekten kurtulur ;)
Finli ise olaya "neslinin tükenmesinden" ziyade "yüz gram aşım, ağrısız başım" minvalinde bakıyor olabilir.
Konuları saptırmada birebirim...
Bu kadar çok ve bu kadar yaşlı ve bu kadar görmüş geçirmiş adamın toplandığı yerde, konular da ister istemez sapmaya mahkum. Kaderin bir cilvesi ya da emekliler kahvesi diyelim :)
-
Bu işe girişmemiş veya devamını getirmeyi düşünen biriyseniz; ya tek çocukta durun veya >2 çocuk yapın!
Yaptık abicim, bi terslik olmazsa ağustos ayında "Ref +3" modeli olacağım :D
Bu arada şu amiga dünyası olayına eğileyim.
Bu da soru mu şimdi??? Aç Amiga Dünyasını! Bak bakalım oradaki program örneklerinden bazılarını kim yazmış :) Ciddiyim. Ben şimdi adı-soyadı falan ortaya çıkmasın diye tam örneği söylemiyorum.
-
Yaptık abicim, bi terslik olmazsa ağustos ayında "Ref +3" modeli olacağım :D
Güzel! Onlar birbirini yemekle meşgulken sen birkaç seneye sıyrılırsın aradan ;)
-
Güzel! Onlar birbirini yemekle meşgulken sen birkaç seneye sıyrılırsın aradan ;)
oh,oh. Tam hesapladığım gibi. Bu konudaki uzmanlığına güveniyorum. :)
-
bu konuyla ilgili yasadigim en iyi anektod:
yer: Microsoft Bldg 86 Cafeteria
tarih: 2008
yanimda yemek bekleyen iki eleman sohbet ediyor. diyalog soyle
a: ee ne zaman geliyor sizin bebek
b: her an gelebilir. telefonum calarsa hastaneye kosacagim
a: ooo, kacinci cocuk bu
b: ikinci
a: kolay gelsin
b: tesekkurler bilmiyorum bakalim nasil adapte olacagiz bir cocuktan iki cocuga
a: olursunuz merak etme. asil zor olan 2 cocuktan 3 cocuga adapte olmaktir
b: neden?
a: cunku o zaman anne ve baba "adam adama savunmayi" birakip "alan savunmasina" gecmek zorunda kalir
----
Bu her aklima geldiginde gozumun onunde ucu cocugun arasinda basket potasi onunde panik halde alan savunmasi yapan iki ebeveyn gelir :D
-
Bir de Relaunch64 (http://www.popelganda.de/relaunch64.html)'e bakın bakalım. Belki hoşunuza gider.
Relaunch'ı denedim. Arayüzü biraz eski moda olsa da kurulumu vb. oldukça pratik. İlk etapta yarı otomatik hazırlanan compile and run scriptiyle biraz sorun yaşadım ama olsun. Esas ruh sağlığımı bozan: kodu çalıştırdıktan sonra, VICE'ı kapatana kadar editör donuyor. Evde sublime text'le böyle bir sorunum yoktu. Sol tarafta program çalışırken sağ tarafta kod yazıyordum. Beni bu zevkimden mahrum eden Relaunch64'mü, yoksa Windows mu emin olamadım. Bir de Sublimetext'deki harita olayına çok alışmışım gözlerim aradı ama bulamadım. Bilmeyenler için kodun içinde yolunu daha kolay bulmak için pencereye sığacak kadar ufaltılmış bir görüntüsü, üzerinde o anki yeri gösteren işaretle birlikte sürekli kenarda duruyor. Aşağıdaki gibi bir şey. Çok hoşuma gidiyor. Özellikle iki ay sonra geri dönüp ne yazdığımı hatırlamaya çalışırken çok işime yarıyor.
(https://retrojen.org/pano/proxy.php?request=http%3A%2F%2Fi.imgur.com%2FQPEABFF.png&hash=0e59b0e5ee9296d5d8377a777f419879) (http://imgur.com/QPEABFF)
-
...kodun içinde yolunu daha kolay bulmak için pencereye sığacak kadar ufaltılmış bir görüntüsü, üzerinde o anki yeri gösteren işaretle birlikte sürekli kenarda duruyor. ...
Sublime'ın en güzel özelliklerinden biri. Fakat ben sublime'ın ayarlarının altından kalkamadım :D Bir highligher ekliycem, bir tuşa compiler bağlıyacağım alt tarafı, javascriptler falan öğretmeye kalkıyor. Hesapta kolaylık olsun diye kütüphaneler falan var, onlardan da bi cacık anlamadım, karmakarışık, dökümantasyon yok gibi bişey. Tabii bu dediklerim yarım saat içinde olup bitenler, sublime'a alışmak için birkaç saat belkide gün harcamak gerekiyor gibi geldi bana.
O yarım saatte sallapati bir setup kurdum ama, context'te hazır çalışır sistemi oturtmuşken angarya geldi bana sublime. Sonra "birkaç version daha ilerlesin öyle bakarız" diyerek pes ettim.
-
Siz de buldunuz da 'bilmemnelisini' arıyorsunuz ;)
Ben C64/128 için ilk zamanlarda opcode üzerinden metod defterine kurşun kalemle yazarak (bilgisayarım henüz yokken!), daha sonraları da C128'in (built-in) ve Final kartuşun monitör programları vasıtasıyla kod yazdığım için C64 Prg Studio aşırı lüks geldi doğrusu :) Programı şu haliyle terk etseler bile yeterince 'matür' ve ilelebet kullanmaya müsait. Çoluk çocuğu büyütüp de boş zaman oluşturduğumda (tahminen 2025 yılında) şu anki halini kullanmayı düşünüyorum ;)
-
Siz de buldunuz da 'bilmemnelisini' arıyorsunuz ;)
Yıllarca notepadda script yazdıktan sonra bir anda bana ne oldu ben de anlamadım. Ama bu janjanlı özelliklere alıştıkça kudurmuştan beter oldum.
sublime'ın ayarlarının altından kalkamadım :D Bir highligher ekliycem, bir tuşa compiler bağlıyacağım alt tarafı, javascriptler falan öğretmeye kalkıyor.
Sublime'in bana göre de en saçma özelliği bütün ayarların söylediğin şekilde betiklerle yapılması. Lakin text editörleri dünyasında böyle bir tarikat var. Sanıyorum eski Emacs'çılar. Sloganları da "Her yer script! Her yer plugin!." Böyle mutlu adamlar.
-
Sublime'in bana göre de en saçma özelliği bütün ayarların söylediğin şekilde betiklerle yapılması. Lakin text editörleri dünyasında böyle bir tarikat var. Sanıyorum eski Emacs'çılar. Sloganları da "Her yer script! Her yer plugin!." Böyle mutlu adamlar.
Sublime kullanmadım ancak Emacs'çıların "Her yer script olsun" dan ziyade "öyle bir text editör olsun ki her şeyini özelleştirebilelim" mantığı güttüklerini düşünüyorum.
Öyle ki, bir noktadan sonra herşeyi Emacs'la yapabilir hale gelebiliyorsunuz. Posta al/ver, internette gezin, rss oku, yazı yaz, oyun oyna...
Tabi Emacs Lisp kullanabilmek şartıyla. :)
-
Sublime kullanmadım ancak Emacs'çıların "Her yer script olsun" dan ziyade "öyle bir text editör olsun ki her şeyini özelleştirebilelim" mantığı güttüklerini düşünüyorum.
Öyle ki, bir noktadan sonra herşeyi Emacs'la yapabilir hale gelebiliyorsunuz. Posta al/ver, internette gezin, rss oku, yazı yaz, oyun oyna...
Tabi Emacs Lisp kullanabilmek şartıyla. :)
O zaman buna text editör değil de programlama platformu desinler (gerçi ne olarak tanımladıklarını bilmiyorum). 15-20 yıldır CED kullanmadım ama onun keyfi de bir başkaydı.
-
Sublime kullanmadım ancak Emacs'çıların "Her yer script olsun" dan ziyade "öyle bir text editör olsun ki her şeyini özelleştirebilelim" mantığı güttüklerini düşünüyorum.
Öyle ki, bir noktadan sonra herşeyi Emacs'la yapabilir hale gelebiliyorsunuz. Posta al/ver, internette gezin, rss oku, yazı yaz, oyun oyna...
Tabi Emacs Lisp kullanabilmek şartıyla. :)
Hah şimdi bu denklemden Lisp'i çıkar yerine az Python, yer yer javascipt ve biraz da neşeli XML'ler yerleştir. Artık adamlar ne tür plugin'ler kuruyorlarsa bunları takip etmek için paket yönetici bile yazmışlar.
https://sublime.wbond.net/installation
Bu arada Relaunch64 tecrübemi Mac'e taşıyayım dedim ama maalesef başarışız oldum. Aslında programın bir suçu yok. Ben Acme'yi bulamadım. Terminal ekranında acme dediğimde cevap veriyor. Yani path'de tanımlı. Ama spotlight'da acme diye aratınca bulamıyorum. Relaunch'ın da compile & run script kısmına yol belirtmeden sadece acme yazınca da görmüyor namussuz.