Retrojen Forum

Retrojen Pano => Sohbet => Konuyu başlatan: Alco - 29 Ağustos 2014, 11:27:56

Başlık: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞBİM
Gönderen: Alco - 29 Ağustos 2014, 11:27:56
Nostaljik Mekanlar Dizisi başlığı altında, zamanında takıldığımız mekanları tanıtmayı düşünüyorum. İlk olarak da Dağbim ile başlıyorum.

Burası benim sıklıkla takıldığım bir yer değildi. Ama Amstrad camiası için belli bir anlam ifade eden bir yerdir. O zamanlardan aklımda kalan fiyatlarının biraz pahalı olmasıydı. İstanbul-Kadıköy'de bulunan Yazıoğlu İşhanı'nın, yanlış hatırlamıyorsam 2. katında idi. Ecom'un bir üst katı diye kalmış aklımda.

Pek alakam yoktu fakat, 90'ların sonuna doğru, yani Dağbim Amstrad işlerini bıraktıktan yıllar sonra, birgün benden 12 yaş küçük olan birader geldi ve "Abi, bizim basket koçunun Yazıcıoğlu'nda Bilgisayar dükkanı varmış, adı da Dağbimmiş" dedi. Yani o uzuncana boylu, güleryüzlü Ali Rıza Dağdelen abi aynı zamanda Taçspor'da basket antrenörü imiş.

DAĞbim nostalji (http://www.youtube.com/watch?v=7dgd0yWh4HY#)

Burasıyla ilgili başka bilgisi olan bu başlık altına ekler bir zahmet.
Başlık: Ynt: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞBİM
Gönderen: Ref - 29 Ağustos 2014, 22:13:57
yazıcıoğluna gelip gidişim ancak amigalar çıktıktan sonra olduğu için dağbimle ilgili pek bir anım yok, varsa da aklımda kalmamış. Acaba hiç spectrum kasedi sattılar mı?

Youtube videosu enteresan olmuş :D
Başlık: Ynt: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞBİM
Gönderen: coze - 30 Ağustos 2014, 03:27:48
cok guzel bir dizi. Yazicioglu denince akla gelen ilk yer olan Uygar (https://eksisozluk.com/uygar-elektronik--292897)'i da bekliyoruz :)
Başlık: Ynt: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞBİM
Gönderen: DoctorCPC - 30 Ağustos 2014, 05:11:18
2. katta değildi 5. kattaydı :) en son kat. CPC 6128'im bozulunca tamir içinde gitmiştim. zamanında disket çekimi yaptırmaya giderdim. o zamanlar küçüktük elimizden tutan ebeveynlerle giderdik. hatta 2. katta da bir amstrad cpc ci vardı orasıda dağbimmiydi bilmiyorum. ama amstrad'ın popüler olduğu yıllar bir içeriye girdim sıra sıra cpc6128'ler. o zamanki ruh ile gaza gelip bilgisayar sektöründe yürüme kararı almamda o yıllara rastlar zaten. üni seçimimi ve hayatımı en önce amstrad pcw sonra cpc 464 sonra da cpc 6128 ile etkiledi. yalnız çevremde hiç bilgisayar bilen bir abimiz vs. yoktu. z80 assemblerına geçememem hep bunun sebebidir. basic yazan bile bir iki kişi vardı. geçişler o kadar hızlı oldu ki en son da pcde copy con ile bat dosyası hazırlayıp format c: komutunu gizleyip oyun disketi diye arkadaşıma verdiğimi hatırlıyorum :)
Başlık: Ynt: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞBİM
Gönderen: DoctorCPC - 30 Ağustos 2014, 05:18:39
bu arada dağbim etiketli cpc 464 kasetlerim. ve dağbimin cpc 6128 disketler için yaptığı oyun seçme menüleri hala durur. ne zaman bir robocop veya heman takacak olsam o meşhur menü ile karşılaşıyorum :)
Başlık: Ynt: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞBİM
Gönderen: Alco - 31 Ağustos 2014, 17:47:49
yazıcıoğluna gelip gidişim ancak amigalar çıktıktan sonra olduğu için dağbimle ilgili pek bir anım yok, varsa da aklımda kalmamış. Acaba hiç spectrum kasedi sattılar mı?
Maalesef, hiçbir fikrim ve bilgim yok bu konuda. Memoreks'in var ama Dağbim olarak hatırlamıyorum. Üşenmezde bodruma inersem, Spectrum kasetlerine bakarım.

cok guzel bir dizi. Yazicioglu denince akla gelen ilk yer olan Uygar (https://eksisozluk.com/uygar-elektronik--292897)'i da bekliyoruz :)
Peçeteye yaz yolla! :)
O da olur inşallah. Ama sadece benden beklemeyin. Aynı formatta siz de başlık açıp ekleyin bildiklerinizi.

2. katta değildi 5. kattaydı :) en son kat.
Dediğin gibi 5. katta ise, ben fiyatlarından dolayı değil de o kata çıkmaya üşendiğimden pek gitmemişimdir :)

Açıkcası sanmıyorum o kadar yukarıda olduğunu. Aklımda kalan, ECOM'un bir üst katında olduğu. Hadi ben yanlış hatırlıyor olayım da 2 üst katı olsun. O zaman bile 3. kat yapar. Ekteki resimde ECOM'un 1. katta olduğu yazıyor. Belgesiz konuşmam. Bana Retro aleminin Uğur Dündar'ı derler :)
Başlık: Ynt: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞBİM
Gönderen: DoctorCPC - 02 Eylül 2014, 04:02:38
benim 3'' amstrad disketlerin menüsünde tam adresi yazıyor. şu floppye bir güç kaynağı bulim ekran görüntüsü vereceğim bende abi :)
Başlık: Ynt: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞBİM
Gönderen: gibraltar - 02 Eylül 2014, 23:57:40
Ben Yazıcıoğlu'nda "takılmaya" başladığımda Amiga, Commodore mevzuları çoktan bitmişti. Herkes IBM-PC parçası satıp, teknik servis hizmeti veriyordu, esnafın Amiga devrindeki hâlinden haberdâr değilem. Hatırladığım dönemde ise esnafın alayı kazıkçı idi -istisnalar affetsin-. Hâlâ da öyledir muhtemelen. Tabi artık böyle ucube yüksek teknoloji işhanlarına ihtiyaç kalmadı.

Zaman içerisinde etkinliğinin kaybolmasına üzüldüğüm mekânlar ise Selânik pasajı, Menevşe Han ve Saatçiler hanıdır. Buralar genelde antin kuntin parçaların, ithal elektronik cihazların bulunduğu, sorunlara çözümler üretebilen adamlarla uzun uzun muhabbet edilebilen yerlerdi. Artık internet var insana ihtiyaç yok :)

Başlığın yalnız DAĞBİM için açıldığını iletiyi gönderdikten sonra farkettim, bu son paragrafı da ekleyeyim dedim. DAĞBİM bizim bir üst katımızda olmasına rağmen pek alış verişimizin olmadığı sönük bir mekândı -IBM PC devri-. Belki bir kaç kere piyasada bulamadığımız bazı parçaları toparlamışızdır emin de değilim. Sanırım ben hana girdiğimde DAĞBİM fetret devrini yaşıyordu.
Başlık: Ynt: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞBİM
Gönderen: Alco - 03 Eylül 2014, 15:50:17
Ben Yazıcıoğlu'nda "takılmaya" başladığımda Amiga, Commodore mevzuları çoktan bitmişti. Herkes IBM-PC parçası satıp, teknik servis hizmeti veriyordu, esnafın Amiga devrindeki hâlinden haberdâr değilem. Hatırladığım dönemde ise esnafın alayı kazıkçı idi -istisnalar affetsin-. Hâlâ da öyledir muhtemelen. Tabi artık böyle ucube yüksek teknoloji işhanlarına ihtiyaç kalmadı.
90'lar ile beraber Yazıcıoğlu iyice zıvanadan çıktı. Düzgün olan esnaf bile bozulmaya başladı. Hatta bir süre sonra da Yazıoğlu'nu terkettiler. Geriye de İbo Export gibiler kaldı :) Ama şu da var ki esnaflık zaten bizim milletin hamurunda yok.

Alıntı
Zaman içerisinde etkinliğinin kaybolmasına üzüldüğüm mekânlar ise Selânik pasajı, Menevşe Han ve Saatçiler hanıdır. Buralar genelde antin kuntin parçaların, ithal elektronik cihazların bulunduğu, sorunlara çözümler üretebilen adamlarla uzun uzun muhabbet edilebilen yerlerdi. Artık internet var insana ihtiyaç yok :)
Vay be! Menevşe Han'ı bilen kaç kişi kalmıştır acaba? Genelde Selanik bilinir, bir tık iyi olan Karaköy Pasajı'nı bilir. Menevşe Han yukarıda kaldığı için bilen sayısı iyice düşer. Bir de Balıklı var. Saatçiler Hanı dediğin, Sirkeci'deki 4. Vakıf Han mı?

Fakat o hanlarda da üçkağıtlar oluyordu. 85 yılı civarında, biz Dalma Elektro Erozyon (http://tr.wikipedia.org/wiki/Elektroerozyon#Dalma_erozyon) tezgahı üretiyorduk. Yanlış hatırlamıyorsam BD512 ve/veya BD522 güç transistörü alınmıştı epey yüklü miktar. Sonra bunları kullandığımız tezgahlarda ciddi sorunlar çıktı. Epey sonra anladık ki o aldığımız Mosfetler patates baskı imiş. Gerçeğinden ayırdetmek mümkün değildi. Malzeme aldığımız yeri değiştirince sorun kalmadı. Bunu da bize başka bir malzemeci söylemişti diye hatırlıyorum. Menevşe'de olmuştu gibi kalmış aklımda.

Alıntı
Başlığın yalnız DAĞBİM için açıldığını iletiyi gönderdikten sonra farkettim, bu son paragrafı da ekleyeyim dedim.
Yazıcıoğlu için ayrı bir başlık açabiliriz. Lakin; genelde negatif şeyler söyleneceğini düşünüyorum. Şimdi tadımız falan kaçmasın :)

Alıntı
DAĞBİM bizim bir üst katımızda olmasına rağmen pek alış verişimizin olmadığı sönük bir mekândı -IBM PC devri-. Belki bir kaç kere piyasada bulamadığımız bazı parçaları toparlamışızdır emin de değilim. Sanırım ben hana girdiğimde DAĞBİM fetret devrini yaşıyordu.
Dağbim; bahsettiğin devirde ve hala, ağırlıklı olarak sarf malzeme işi yapıyor. Printer şeritleri ve mürekkep-toner doldurma falan.

Bizim üstkatımızda dediğine göre; ya bir yerde çalıştın ya da bizzat kendi yerin vardı. Biraz bahsetmeyi düşünmez misin?
Başlık: Ynt: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞBİM
Gönderen: DoctorCPC - 07 Eylül 2014, 23:06:12
evet elimde belgelerle geri döndüm. işte dağbimin 5. katta olduğunun ispati :) dağbimin cpcler de disket oyunları için yaptığı menülerden birinde olan adresi hatta telefonu :) hatta üşenmedim cpc üzerinde dağbim disketi çalışırken fotoğrafını çektim :) birde batman oyununun giriş ekranını ekledim :)

Başlık: Ynt: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞBİM
Gönderen: gibraltar - 08 Eylül 2014, 14:15:00
Bizim üstkatımızda dediğine göre; ya bir yerde çalıştın ya da bizzat kendi yerin vardı. Biraz bahsetmeyi düşünmez misin?

4. kat 69 numarada Mebil Computer var idi orada 4-5 sene kadar çalıştım. Ağırlıklı olarak PC ve notebook teknik servis hizmeti veriyorduk. Yanımızda ECECOM ve Karizma Bilgisayar var idi.
Dediğim gibi Amiga, C64 işleri ben oraya başladığımda çoktan bitmişti, PC+Windows95 rüzgarı esiyordu. Ancak dükkanların zaman zaman yaptıkları temizliklerden çokça retro malzeme topladığımı, biriktirdiğimi bilirim. Tabi onları da bir müddet sonra yitirdim. Aslına bakılırsa bende de o devirde "ne işe yarayacak ki bunlar" şapşallığı var idi.

Başlık: Ynt: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞBİM
Gönderen: Alco - 20 Eylül 2014, 16:47:01
evet elimde belgelerle geri döndüm. işte dağbimin 5. katta olduğunun ispati :) dağbimin cpcler de disket oyunları için yaptığı menülerden birinde olan adresi hatta telefonu :) hatta üşenmedim cpc üzerinde dağbim disketi çalışırken fotoğrafını çektim :) birde batman oyununun giriş ekranını ekledim :)
Fake o fake! Tan Gazetesi'nin "sakallı bebek" haberi gibi birşey :)

Valla, eğer durum dediğin gibi 5. katsa ben zaten üşenip çıkmıyorumdur. Yolum Yazıoğlu'na düşerse Ali Rıza Dağdelen'e sorarım " o yıllarda hangi kattaydın" diye. Belki hala 5. kattır.


Aslına bakılırsa bende de o devirde "ne işe yarayacak ki bunlar" şapşallığı var idi.
Sen onu bir de bana soruver :)

Ne işe yarayacak diye çöpe giden kutulu yerli(Meta) üretim Atari 2600 mü dersin... Say say bitmez.
Başlık: Ynt: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞBİM
Gönderen: DoctorCPC - 26 Eylül 2014, 20:47:44
abi hala dağbim diye bir site var. gerçi biraz amatör bir site ama hala yazıcıoğlu 5. katı gösteriyor. abi fake diyorsun ama :) o disketin menüsü 80 lerde yapılmış belkide 90 başı gibi. yani eski disketlerden. tüm disketleri dağbimden aldığım için bir disketin bir yüzüne 2-3 oyun koyardı o oyunlarada bir dağbim menüsü eşlik ediyordu. bu arada cpc 464'te ilk oynadığım oyunlardan biri Dizzy'dir oynayan var mı arkadaşlar? acayip bir görüntüydü kendi monitöründe şimdi emülatörlerde o hissi alamıyorsun. anlaman için illaki bir ctm 640 veya ctm 644 gerekiyor. cpc serisini hiç tvde denemedim ilk günden itibaren monitörüm olduğu için. monitrün yeri ayrı onun için bende.
Başlık: Ynt: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞBİM
Gönderen: witchdoktor - 26 Eylül 2014, 22:25:13
@Alcofribas

Bu kat işini amma da gurur meselesi yaptın yahu. Hayatta ilk defa mı yanılmış olacaksın yoksa?

Eğer yanıldıysan hayatının geri kalanında sal kendini :)

Timo Maas feat. Brian Molko - First Day (http://www.youtube.com/watch?v=xdpcjtRW2jY#)
Başlık: Ynt: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞBİM
Gönderen: Alco - 28 Eylül 2014, 17:07:07
@Alcofribas

Bu kat işini amma da gurur meselesi yaptın yahu. Hayatta ilk defa mı yanılmış olacaksın yoksa?
Yok be Doktorum! Artık Nice'nin havasından mıdır suyundan mıdır bilinmez, insan böyle şeyleri hemen kabullenemiyor :)

Alıntı
Eğer yanıldıysan hayatının geri kalanında sal kendini :)
Saldım bile! Demiştim ya; güne zıpkın gibi ama mülayim başlamak için her sabah Passiflora çakıyorum. Sonra muhallebi gibiyim zaten :)
Başlık: Ynt: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞbim
Gönderen: ard - 20 Ekim 2014, 09:38:36
DAĞbim
1987 yılında Yazıcıoğlu işhanı 5. katta başladığı işine
2010 yılında son vermiştir.
Halen
www.dagbim.net (http://www.dagbim.net)
www.dagbimfm.com (http://www.dagbimfm.com)
www.dagbim.com (http://www.dagbim.com)
İsimli 3 sitesi bulunmaktadır.
Herkese sevgiler,saygılar....
Başlık: Ynt: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞbim
Gönderen: Alco - 23 Ekim 2014, 20:07:17
DAĞbim
1987 yılında Yazıcıoğlu işhanı 5. katta başladığı işine
2010 yılında son vermiştir.
Halen
www.dagbim.net (http://www.dagbim.net)
www.dagbimfm.com (http://www.dagbimfm.com)
www.dagbim.com (http://www.dagbim.com)
İsimli 3 sitesi bulunmaktadır.
Herkese sevgiler,saygılar....
Arkadaşlar belki farketmemiş olabilir ama, Ard nickli arkadaş bizzat Ali Rıza Dağdelen abi sanırım. Eh durum böyle olunca bize de sormak düşer: Abi yok mu bize o günlerden anlatacağın enteresan olaylar? Mesela niçin Amstrad ağırlıklı çalışıyordunuz? Telif baskınlarında başına gelen olaylar oldu mu? Grand64 Kemal-Egsa Selçuk-Byte Derya Abi ekseninde gelişen fiyat kırma savaşlarında sen de var mıydın? Ya da senin o günlerine dair anlatacağın herşey kabulümüzdür.
Başlık: Ynt: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞBİM
Gönderen: Shax - 23 Ekim 2014, 21:47:53
 Ben radyo linkine de tikladim... Selami Sahin caliyordu. Acayip bir his... Garip yani... Ya tekrar cikarsa diye korkuyorum. Muzige ve protez saclara karsi bakis acimiz farkli Selami abiyle.  Bos bulundum bir de sanirim ondan... Sarsti ama beni...

Başlık: Ynt: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞBİM
Gönderen: Ref - 23 Ekim 2014, 23:21:23
Ben malesef yazıcıoğlu'da 3'kattan yukarı çıkamadım galiba :D Probe yolumu kesmiş olacak. Yukarı salmadılar beni.

Sene de 91 falan olsa gerek, yazıcıoğlu'nun alt katında bir liselinin hayal edemeyeceği kadar DIY devre satıldığı zamanlar. Şu anda oradan gelecek en ufak bir dedikoduya bile açım.

Mesela nasıl bir rekabet vardı?
Oyunlar nereden geliyordu?
"Yazıcıoğlu" nasıl o dönemdeki altın çağına ulaştı?
Hala oradakilerde görüştükleriniz var mı?
Belki de en önemlisi, arşivler duruyor mu?
Başlık: Ynt: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞBİM
Gönderen: Alco - 23 Ekim 2014, 23:32:29
Ben malesef yazıcıoğlu'da 3'kattan yukarı çıkamadım galiba :D Probe yolumu kesmiş olacak. Yukarı salmadılar beni.

Sene de 91 falan olsa gerek, yazıcıoğlu'nun alt katında bir liselinin hayal edemeyeceği kadar DIY devre satıldığı zamanlar. Şu anda oradan gelecek en ufak bir dedikoduya bile açım.
Benim bahsettiğim çok daha eski yıllar. 85-90 arası falan. Zaten 90'ı geçince pek birşey kalmıyor. O DIY kit olaylarının esas bomba olduğu yıllar da 90 öncesi falandır.

Alıntı
Belki de en önemlisi, arşivler duruyor mu?
Ben bu soruyu, sanırım 2006 yılı civarında yüzyüze sormuştum. Yanıt olumsuzdu ama, Allahtan umut kesilmez :)
Başlık: Ynt: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞBİM
Gönderen: witchdoktor - 24 Ekim 2014, 09:26:40
Ben malesef yazıcıoğlu'da 3'kattan yukarı çıkamadım galiba :D Probe yolumu kesmiş olacak. Yukarı salmadılar beni.

Sene de 91 falan olsa gerek, yazıcıoğlu'nun alt katında bir liselinin hayal edemeyeceği kadar DIY devre satıldığı zamanlar. Şu anda oradan gelecek en ufak bir dedikoduya bile açım.

Mesela nasıl bir rekabet vardı?
Oyunlar nereden geliyordu?
"Yazıcıoğlu" nasıl o dönemdeki altın çağına ulaştı?
Hala oradakilerde görüştükleriniz var mı?
Belki de en önemlisi, arşivler duruyor mu?

İşin ilginci, cihazları tasarlayan mühendislerin bu cihazları bizim kadar umursamaması gibi o dönemin esnafı için de bu durum muhtemelen bir para kazanma aracından daha farklı değildi, bizim kadar önemsemiyorlar bu dönemi. Bir benzin istasyonuna sahip olsalar kesinlikle böyle bir işle uğraşmazlardı. O camiadaki herkes yok oldu gitti, pazarı oluşturan bizim gibi bir grup romantik çoluk çocuk kendi kendine debeleniyor :)
Başlık: Ynt: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞBİM
Gönderen: unay - 11 Şubat 2025, 09:12:31
İlginç bir bilgi paylaşayım, Ali Rıza abi aslında ingilizce öğretmeniydi ama mesleğini bir süre yaptıktan sonra bırakıp ticarete atılmıştı.
Zamanla, başka eklemeler de yapmayı umuyorum.
Başlık: Ynt: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞbim
Gönderen: Hifly - 11 Şubat 2025, 11:30:16
DAĞbim
1987 yılında Yazıcıoğlu işhanı 5. katta başladığı işine
2010 yılında son vermiştir.
Halen
www.dagbim.net (http://www.dagbim.net)
www.dagbimfm.com (http://www.dagbimfm.com)
www.dagbim.com (http://www.dagbim.com)
İsimli 3 sitesi bulunmaktadır.
Herkese sevgiler,saygılar....
Arkadaşlar belki farketmemiş olabilir ama, Ard nickli arkadaş bizzat Ali Rıza Dağdelen abi sanırım. Eh durum böyle olunca bize de sormak düşer: Abi yok mu bize o günlerden anlatacağın enteresan olaylar? Mesela niçin Amstrad ağırlıklı çalışıyordunuz? Telif baskınlarında başına gelen olaylar oldu mu? Grand64 Kemal-Egsa Selçuk-Byte Derya Abi ekseninde gelişen fiyat kırma savaşlarında sen de var mıydın? Ya da senin o günlerine dair anlatacağın herşey kabulümüzdür.

Alco bravo, güzel tespit etmişsin. Benim Ankara'da olma gibi bir talihsizliğim vardı konu Amstrad olunca. Baya kısıtlıydı oyun alabileceğim yerler. Ali Rıza abi ben sizi hiç tanımadım ama o dönemin göbeğinde bulunmuş birisi olarak, Alco'nun yazdığı gibi ne anlatsanız kabulümüzdür.
Başlık: Ynt: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞbim
Gönderen: unay - 11 Şubat 2025, 11:37:09
DAĞbim
1987 yılında Yazıcıoğlu işhanı 5. katta başladığı işine
2010 yılında son vermiştir.
Halen
www.dagbim.net (http://www.dagbim.net)
www.dagbimfm.com (http://www.dagbimfm.com)
www.dagbim.com (http://www.dagbim.com)
İsimli 3 sitesi bulunmaktadır.
Herkese sevgiler,saygılar....
Arkadaşlar belki farketmemiş olabilir ama, Ard nickli arkadaş bizzat Ali Rıza Dağdelen abi sanırım. Eh durum böyle olunca bize de sormak düşer: Abi yok mu bize o günlerden anlatacağın enteresan olaylar? Mesela niçin Amstrad ağırlıklı çalışıyordunuz? Telif baskınlarında başına gelen olaylar oldu mu? Grand64 Kemal-Egsa Selçuk-Byte Derya Abi ekseninde gelişen fiyat kırma savaşlarında sen de var mıydın? Ya da senin o günlerine dair anlatacağın herşey kabulümüzdür.

Alco bravo, güzel tespit etmişsin. Benim Ankara'da olma gibi bir talihsizliğim vardı konu Amstrad olunca. Baya kısıtlıydı oyun alabileceğim yerler. Ali Rıza abi ben sizi hiç tanımadım ama o dönemin göbeğinde bulunmuş birisi olarak, Alco'nun yazdığı gibi ne anlatsanız kabulümüzdür.

Ali Rıza abiyi maalesef 5-6 sene kadar önce kaybettik kardeşim.
Başlık: Ynt: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞBİM
Gönderen: Alco - 11 Şubat 2025, 20:05:15
Yıllar sonra bu başlığa denk gelecek olanlar; Dağbim ile ilgili bazı yazılanlar kaybolmasın diye, çıkış noktamız olan @unay 'ın Merhaba başlığını da paylaşayım. Oraya da göz atarsınız.

https://retrojen.org/pano/index.php?topic=1682.0
Başlık: Ynt: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞBİM
Gönderen: unay - 12 Şubat 2025, 09:35:14
evet elimde belgelerle geri döndüm. işte dağbimin 5. katta olduğunun ispati :) dağbimin cpcler de disket oyunları için yaptığı menülerden birinde olan adresi hatta telefonu :) hatta üşenmedim cpc üzerinde dağbim disketi çalışırken fotoğrafını çektim :) birde batman oyununun giriş ekranını ekledim :)

Volkan'ın görsellerini eklediği menü programı, benim Dağbim'de çalıştığım dönemde mevcuttaki programlarına eklemeler yaparak geliştirdiğim versiyonlardan bir tanesi. Arka plan mavi olanda alttaki kayan yazıda Türkçe karakterler'i fonksiyon tuşlarına tanımlamıştım. Üstteki DAĞBİM yazısındaki yumuşak G'nin şapdası 8x8 karaktere sığmadığı için kötü hesaplama ile yapılmış bir çizim :)
İkinci görsel de benim disketlerin içinden çıkan farklı bir versiyon.
Başlık: Ynt: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞBİM
Gönderen: unay - 13 Şubat 2025, 10:44:01
   Dağbimde çalıştığım dönemde yeni oyun gelmemesi, gelenlerin çok kısıtlı ve hep ucuz oyunlar olması nedeni ile müşterilerden şikayet alıyorduk. Bu durumu Ali Rıza abiye anlattım, “abi yeni oyun bulmamız lazım, hatta mümkünse tek disketlik oyunlar olursa çok satarız” vs diyerek. O da bana o tip oyunları getirmek için İngiltere’ye gitmek gerektiğini, sadece oyun için gitmenin bu tip bir masrafa değmeyeceğini söylemişti. Çocuk aklı ile “yine de..” “keşke olsa” diyerek başka şeylere odaklanıp devam etmiştim.
   Yaz tatili bitmiş, okula dönmüştüm ama yine her hafta mutlaka Ali Rıza abinin yanına uğruyordum. Bir gidişimde sana bir sürprizim var diyerek 5 tane kutusunda orijinal oyun disketi çıkardı. Hayatımda ilk kez, muhteşem görsellere sahip, içinde ingilizce kitapçığı olan oyun görüyordum. Gözlerim ışıl ışıl olmuştu. Bunları hemen kendime kopyalamak, müşterilere oyunları gururla anlatmak, “tüh keşke yaz olsaydı, çalışıyor olsaydım”, “zaten boş disketim yok” gibi düşünceler kafamdan geçerken, “İngiltere’ye giden bir arkadaşımdan rica ettim, aldı getirdi sağolsun. En çok satan oyunlarmış.” dedi.  Hiçbirinde catalog görünmüyor, hepsi ICPM komutu ile çalışıyordu. Ki bu da kopyalamak için bir başka problemdi, çünkü mevcut kullandığımız program ICPM ile çalışan ya da 202k, 208k gibi korumalı disketleri  çekmiyordu.

        Moralimi bozmadan, ilk elime geleni (aslında gözüme kestirdiğimi, kutuda çok güzel bir kadın resmi vardı. Oyunun adı: Teenage Queen. Strip Poker oyunu idi) yükleyip biraz kurcaladıktan sonra Ali Rıza abiye, bunları kopyalamanın zor olabileceğini ve evde bunların üstünde çalışmak istediğimi söyledim. Ali Rıza abi, teknik konulara çok girmese de zaman zaman beni şaşırtan bilgiler paylaşırdı ki ona hem bu konularda hem de insan olmak konusunda çok şey borçlu olduğumu belirtmek isterim. Yine benzer bir edayla, ofisin sol tarafındaki masasına gidip, çekmecesinden başka bir disket çıkardı. “Al, bununla kopyalarsın ancak.” dedi ve meşhur Discology disketini uzattı. Ne olduğunu bilmediğim için önce saf saf baktım, sonra disketi sürücüye yerleştirip çalıştırdım. Karşıma grafikli bir menü çıkınca iyice ilgimi çekti fakat menü ingilizce değildi. “Abi bunun menülerini anlamadım ben. Nasıl kopyalacağız?” Dedim, “Artık o kadarını da sen düşün.” diyerek elime oyunlardan 2 tanesi ile bir de boş disket verip eve yolladı.

        Discology ile tanışmam, oyunların binary dosyalarını patlatmam bu şekilde olmuştu. Marifetmiş gibi tüm oyunlara “Cracked by Unay” yazardım.
Oyunlar aklımda kaldığı kadarı ile aşağıdakilerdi sanırım.

Gauntlet III
Teenage Queen
Savage
Batman
Başlık: Ynt: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞbim
Gönderen: Hifly - 13 Şubat 2025, 12:46:48

Ali Rıza abiyi maalesef 5-6 sene kadar önce kaybettik kardeşim.

Evet, sonradan farkettim ben de başka bir başlığı okuyunca. Alco'nun mesajı baya eski imiş...

   Dağbimde çalıştığım dönemde yeni oyun gelmemesi, gelenlerin çok kısıtlı ve hep ucuz oyunlar olması nedeni ile müşterilerden şikayet alıyorduk. Bu durumu Ali Rıza abiye anlattım, “abi yeni oyun bulmamız lazım, hatta mümkünse tek disketlik oyunlar olursa çok satarız” vs diyerek. O da bana o tip oyunları getirmek için İngiltere’ye gitmek gerektiğini, sadece oyun için gitmenin bu tip bir masrafa değmeyeceğini söylemişti. Çocuk aklı ile “yine de..” “keşke olsa” diyerek başka şeylere odaklanıp devam etmiştim.
   Yaz tatili bitmiş, okula dönmüştüm ama yine her hafta mutlaka Ali Rıza abinin yanına uğruyordum. Bir gidişimde sana bir sürprizim var diyerek 5 tane kutusunda orijinal oyun disketi çıkardı. Hayatımda ilk kez, muhteşem görsellere sahip, içinde ingilizce kitapçığı olan oyun görüyordum. Gözlerim ışıl ışıl olmuştu. Bunları hemen kendime kopyalamak, müşterilere oyunları gururla anlatmak, “tüh keşke yaz olsaydı, çalışıyor olsaydım”, “zaten boş disketim yok” gibi düşünceler kafamdan geçerken, “İngiltere’ye giden bir arkadaşımdan rica ettim, aldı getirdi sağolsun. En çok satan oyunlarmış.” dedi.  Hiçbirinde catalog görünmüyor, hepsi ICPM komutu ile çalışıyordu. Ki bu da kopyalamak için bir başka problemdi, çünkü mevcut kullandığımız program ICPM ile çalışan ya da 202k, 208k gibi korumalı disketleri  çekmiyordu.

        Moralimi bozmadan, ilk elime geleni (aslında gözüme kestirdiğimi, kutuda çok güzel bir kadın resmi vardı. Oyunun adı: Teenage Queen. Strip Poker oyunu idi) yükleyip biraz kurcaladıktan sonra Ali Rıza abiye, bunları kopyalamanın zor olabileceğini ve evde bunların üstünde çalışmak istediğimi söyledim. Ali Rıza abi, teknik konulara çok girmese de zaman zaman beni şaşırtan bilgiler paylaşırdı ki ona hem bu konularda hem de insan olmak konusunda çok şey borçlu olduğumu belirtmek isterim. Yine benzer bir edayla, ofisin sol tarafındaki masasına gidip, çekmecesinden başka bir disket çıkardı. “Al, bununla kopyalarsın ancak.” dedi ve meşhur Discology disketini uzattı. Ne olduğunu bilmediğim için önce saf saf baktım, sonra disketi sürücüye yerleştirip çalıştırdım. Karşıma grafikli bir menü çıkınca iyice ilgimi çekti fakat menü ingilizce değildi. “Abi bunun menülerini anlamadım ben. Nasıl kopyalacağız?” Dedim, “Artık o kadarını da sen düşün.” diyerek elime oyunlardan 2 tanesi ile bir de boş disket verip eve yolladı.

        Discology ile tanışmam, oyunların binary dosyalarını patlatmam bu şekilde olmuştu. Marifetmiş gibi tüm oyunlara “Cracked by Unay” yazardım.
Oyunlar aklımda kaldığı kadarı ile aşağıdakilerdi sanırım.

Gauntlet III
Teenage Queen
Savage
Batman


Vay be, ne güzel anılar. Merak ettim discology'i nasıl çözdün?
Başlık: Ynt: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞbim
Gönderen: unay - 13 Şubat 2025, 12:58:59
Alıntı
Vay be, ne güzel anılar. Merak ettim discology'i nasıl çözdün?

Kelimeleri benzetme ve deneme yanılmadan başka kullanabileceğim bir yöntem yoktu. Copier, Destinateuer (sallıyor olabilirim), lecteur ...
Başlık: Ynt: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞBİM
Gönderen: Alco - 13 Şubat 2025, 20:32:51
Bunlar ne güzel bilgiler ve anılar. Zaten çok da fazla olmayan Amstrad ağırlıklı mekanlardan, tam da içeriden bilgiler. Ben şunu merak ettim. Bu disket size kaç yılı gibi geldi. Sanki 91 gibi duruyor ama emin olamadım. Ekte Discology için Fransızca ve İngilizce birkaç tane ekran görüntüsü paylaşıyorum.
Başlık: Ynt: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞBİM
Gönderen: unay - 13 Şubat 2025, 21:30:44
Liseye başlamıştım, 92 mart ya da sonrası olması lazım. Yeşil ceket, lacivert pantolon ve açık mavi gömlekle toplum içinde sırıtıyordum orası kesin :)

Kredili sisteme de değinip mağduriyet yaratmak istemiyorum. Ya da değineyim..

Tam biz liseye başlayacakken kredili sistem diye bir zıkkım çıkardılar. Sözelci arkadaşımla ben aynı sınıfta olalım diye TM bölümüne yazıldık (akıl yok, akıl veren de...). Netice itibarı ile tüm sayısal dersleri alıp Türkçe Matematik mezunu oldum ve Bilgisayar Mühendisliğini sırf bu yüzden kazanamadım. Şaka şaka, sayısal diplomam da olsa Bilgisayar Mühendisliği kazanamazdım. İstanbul dışı yazma özgürlüğümüz olsaydı belki. Gerçi ben çok sonra  okulu bırakıp, aileden izin ve destek istemeden tekrar sınava girip İstanbul dışında okudum ama neyse.
Başlık: Ynt: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞBİM
Gönderen: unay - 21 Şubat 2025, 16:17:25
Dağbim'e ilk gidişim, daha önce anlatmış olduğum yazıcıoğlunda kat kat gezerek Amstrad oyunu satan yer ararken olmuştu. O gün, içeride ben yaşlarda bir çocuktan başka kimse yoktu (Ali Rıza abi genelde iş peşinde koştururdu). "Amstrad oyunu var mı?" soruma "var." cevabını alıp gözlerimin parladığı gün.
O arkadaş Dağbim'in emektarı daha önce bahsettiğim Salim idi. Salim'le aramızda geçen diyalogda sonradan ortaya çıkan bir yanlış anlaşılma durumu benim Ali Rıza abi ile ilk tanışmama ve devamında orada çalışmaya başlama sürecime uzanmıştı. Ben bir taraftan oyun listesine bakarken bir taraftan da oyunlar ne kadar diye soruyordum, aklımda kalan disketin boşunun 65.000-tl dolusunun ise 60.000-tl olduğu idi. Yani toplam 125.000-tl. Ama ben eve dönüş yolunda kendimi "demek ki boş disket daha değerli, programcılar falan kullanıyor." diye ikna etmiştim. Aklım oyun için diskete 125.000-tl vermeyi kabul edilebilir görmüyordu. Nasıl görsün zaten, o gün sadece 15.000-tl kaparo verebildim, haftaya gelip disketi alacağım. Yani oyunsuz geçen ve bilgisayarı açıp "hello" ve türevleri +enter = "syntax error" ile takılacağım uzun bir hafta daha. Disketin kalan 45.000-tl sini nasıl bulurum diye düşünüyorum bu arada. (uzatmayın oyun alana disket hediye işte, anlaşılmayacak ne var?)

Velhasıl sonraki hafta annem ve abimin desteği ile cebime 50.000-tl koyup bir arkadaşımla kadıköye indim. Atari salonlarında paraları bitirdikten sonra, 45.000-tl disket param ve dönüş biletimle Dağbim'e gittik.
Ben 45.000-tl verip disketi almayı düşünürken Salim 110.000-tl vereceksin dedi. Öyle dedin böyle dedin, 60 tı 65 ti derken Ali Rıza abi geldi. Sakince içeri girdi, selam verdi. Bir problem olduğunu anlamıştı. Salimi çağırdı, durumu anlayınca beni çağırdı ismimi sordu, söyledim. Kendini takdim etti (kibar adamdı, tanıyanlar doğrulayacaktır). Bir yanlış anlaşılma olduğunu farkettiğini, bu yüzden disket çekme parasının yarısını almayacağını söyledi. Ben de üzerimde o kadar para olmadığını söyledim. Olsun dedi, kalanını sonra ödersin. Ajandasını açtı, ismimi yazdı yanına kalan tutarı (35.000-tl) yazdı ve ne zaman ödeyebileceğimi sordu. Ancak 1 ay sonra ödeyebilirim dedim ve ona göre not aldı.

Yaklaşık 1 ay sonra söz verdiğim üzere 35.000-tl ile Dağbim'e gittim. O günkü kibar adam içeride oturuyordu. Yanına gidip paranın kalanını getirdiğimi söyledim, birşey anlamadığını belirten gözlerle bana bakarak "ne parası?" dedi. Beni hatırlamamıştı, bu aslında o gün beni biraz mutsuz etmişti. Sonrasında abi gelmiştimler, disket almıştımlar, başka bir arkadaş da vardılar (o sırada Salim yoktu) işe yaramayınca ajandasına not aldığını hatırlayıp söyledim. Ajandasını açtı, sayfaları teker teker kontrol ederek (düzenli adamdı, yapılan işlerin üzeri çizili idi) 15-20 sayfa geri gittikten sonra benimle ilgili notu buldu. Parayı ödedim, başımı okşayarak "Aferin! hep böyle ol." dedi ve gururla çıkıp evin yolunu tuttum.

Evdekilere de bu durumu anlattım. Ondan sonrasında da yaza kadar hep Ali Rıza abi anlatacaktım zaten.

Ali Rıza abi ve Salim'le tanışıklığım bu şekilde olmuştu.
Başlık: Ynt: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞBİM
Gönderen: Alco - 22 Şubat 2025, 14:11:29
Şu anılar/anekdotlar o kadar güzel ki... Bugünün gençlerinin çoğu için hayal gibi. Güler yüzlü, abi modunda, sana güvenen esnaf. Anlaşmazlık halinde müzakere ve çözüm. Sabırla beklemek. Gıdım gıdım para biriktirmek. Bize düşen de rahmetle anmak.

Retro bilgisayar hobisinin güzel yanlarından birisi de bu. Modası geçmek diye birşey yok. Yıllar sonra birisi gelip o başlığı detaylarla dolduruyor. Kalemine sağlık! 
Başlık: Ynt: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞBİM
Gönderen: unay - 13 Mart 2025, 10:07:37
Amstrad sahibi olup, Dağbim ve Ali Rıza abi ile tanıştığım sene içimde kıvılcımlar koparan bir istekle orada çalışmaya karar vermiştim. Gel gelelim önümde 2 engel vardı.
Birincisi "orada çalışmama izin verirler mi?", ikincisi "orada çalışmama izin verirler mi?" idi.
Birincisi kolaydı, burada gizli özne ailemdi ve bir şekilde ikna ederdim. İlerleyen zamanlarda "ben bu yaz çalışmak istiyorum." gibi cümlelerle yolunu yapmaya başlamış, zamanla da "Dağbim'de çalışmak istiyorum."'a çevirmiştim konuyu.
İkincisindeki gizli özne ise tabi ki Ali Rıza abiydi. Zaten yanında hali hazırda ben yaşlarda bir çocuk çalışıyordu. Sonuçta ben de çalışabilirdim. İhtimal yüksekti yani.

Bir gün, altıyoldan eski salı pazarına inen sokağın başında; annemle aşağı doğru inerken karşıdan Ali Rıza abinin geldiğini gördüm. Tesadüfün böylesi. Hemen yolunu kesip selam verdim.
Annemle tanıştırdım, "merhaba, nasılsınız?" lardan sonra annem; "Oğlum sizi çok seviyor, sürekli sizden bahsediyor..." dedi. Ali Rıza abi tebessümle karşılık verip sohbete katılırken ben de annemi çekiştiriyordum (söylesene anne, hadiii).
Sonunda annem "Bizim çocuk yazın çalışmak istiyor, tutturmuş Ali Rıza abinin yanında çalışacağım diye. Ne dediysek vazgeçiremedik." minvalli cümleler kurarak mümkün olup olmadığını sordu. Ali Rıza abi de "tabi ki, neden olmasın?. Yaz başında gelsin yanıma." dedi. Dünyalar benim olmuştu.

Okulun kapandığı hafta cumartesi günü soluğu Ali Rıza abi'nin yanında aldım.
"Abi!" dedim, "Ben geldim, hani annemle konuşmuştunuz. Çalışacaktım."
"Hoş geldin." dedi, "Tamam, ama söz ver vazgeçmek yok. Bir de böyle olmaz, şimdi git pazartesi üzerine kumaş pantolon ve gömlek giyip gel." dedi.
13 yaşında, şort ve atlet tişörtle çalışmaya geldim diyen bir çocuktum sonuçta. Daha işe başlamadan Ali Rıza abiden birşeyler öğrenmeye başlamıştım.

Velhasıl, sonraki hafta pazartesi iş başı yaptım. Hem de haftalık 50.000-TL ücretle  :)
Benim için asıl maddi fayda, tüm oyunlara ücretsiz erişim imkanı idi o vakitler.
Başlık: Ynt: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞBİM
Gönderen: Hifly - 13 Mart 2025, 10:41:14
DAĞbim
1987 yılında Yazıcıoğlu işhanı 5. katta başladığı işine
2010 yılında son vermiştir.
Halen
www.dagbim.net (http://www.dagbim.net)
www.dagbimfm.com (http://www.dagbimfm.com)
www.dagbim.com (http://www.dagbim.com)
İsimli 3 sitesi bulunmaktadır.
Herkese sevgiler,saygılar....
Arkadaşlar belki farketmemiş olabilir ama, Ard nickli arkadaş bizzat Ali Rıza Dağdelen abi sanırım. Eh durum böyle olunca bize de sormak düşer: Abi yok mu bize o günlerden anlatacağın enteresan olaylar? Mesela niçin Amstrad ağırlıklı çalışıyordunuz? Telif baskınlarında başına gelen olaylar oldu mu? Grand64 Kemal-Egsa Selçuk-Byte Derya Abi ekseninde gelişen fiyat kırma savaşlarında sen de var mıydın? Ya da senin o günlerine dair anlatacağın herşey kabulümüzdür.

Alco bravo, güzel tespit etmişsin. Benim Ankara'da olma gibi bir talihsizliğim vardı konu Amstrad olunca. Baya kısıtlıydı oyun alabileceğim yerler. Ali Rıza abi ben sizi hiç tanımadım ama o dönemin göbeğinde bulunmuş birisi olarak, Alco'nun yazdığı gibi ne anlatsanız kabulümüzdür.

Ali Rıza abiyi maalesef 5-6 sene kadar önce kaybettik kardeşim.

Evet, cevapladığım oldukça eski bir yazı imiş, farketmemişim. Mekanı cennet olsun.

Amstrad sahibi olup, Dağbim ve Ali Rıza abi ile tanıştığım sene içimde kıvılcımlar koparan bir istekle orada çalışmaya karar vermiştim. Gel gelelim önümde 2 engel vardı.
Birincisi "orada çalışmama izin verirler mi?", ikincisi "orada çalışmama izin verirler mi?" idi.
Birincisi kolaydı, burada gizli özne ailemdi ve bir şekilde ikna ederdim. İlerleyen zamanlarda "ben bu yaz çalışmak istiyorum." gibi cümlelerle yolunu yapmaya başlamış, zamanla da "Dağbim'de çalışmak istiyorum."'a çevirmiştim konuyu.
İkincisindeki gizli özne ise tabi ki Ali Rıza abiydi. Zaten yanında hali hazırda ben yaşlarda bir çocuk çalışıyordu. Sonuçta ben de çalışabilirdim. İhtimal yüksekti yani.

Bir gün, altıyoldan eski salı pazarına inen sokağın başında; annemle aşağı doğru inerken karşıdan Ali Rıza abinin geldiğini gördüm. Tesadüfün böylesi. Hemen yolunu kesip selam verdim.
Annemle tanıştırdım, "merhaba, nasılsınız?" lardan sonra annem; "Oğlum sizi çok seviyor, sürekli sizden bahsediyor..." dedi. Ali Rıza abi tebessümle karşılık verip sohbete katılırken ben de annemi çekiştiriyordum (söylesene anne, hadiii).
Sonunda annem "Bizim çocuk yazın çalışmak istiyor, tutturmuş Ali Rıza abinin yanında çalışacağım diye. Ne dediysek vazgeçiremedik." minvalli cümleler kurarak mümkün olup olmadığını sordu. Ali Rıza abi de "tabi ki, neden olmasın?. Yaz başında gelsin yanıma." dedi. Dünyalar benim olmuştu.

Okulun kapandığı hafta cumartesi günü soluğu Ali Rıza abi'nin yanında aldım.
"Abi!" dedim, "Ben geldim, hani annemle konuşmuştunuz. Çalışacaktım."
"Hoş geldin." dedi, "Tamam, ama söz ver vazgeçmek yok. Bir de böyle olmaz, şimdi git pazartesi üzerine kumaş pantolon ve gömlek giyip gel." dedi.
13 yaşında, şort ve atlet tişörtle çalışmaya geldim diyen bir çocuktum sonuçta. Daha işe başlamadan Ali Rıza abiden birşeyler öğrenmeye başlamıştım.

Velhasıl, sonraki hafta pazartesi iş başı yaptım. Hem de haftalık 50.000-TL ücretle  :)
Benim için asıl maddi fayda, tüm oyunlara ücretsiz erişim imkanı idi o vakitler.


@unay Paylaştığın için çok teşekkürler. Böyle bir işte çalışmış olabilmen ne şans, harika bir anı...
Başlık: Ynt: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞBİM
Gönderen: unay - 13 Mart 2025, 10:43:26
@unay Paylaştığın için çok teşekkürler. Böyle bir işte çalışmış olabilmen ne şans, harika bir anı...

Evet, o yılları yaşamış olmak dahi hepimiz için büyük şans aslında.
Başlık: Ynt: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞBİM
Gönderen: Hifly - 13 Mart 2025, 10:47:47
@unay Paylaştığın için çok teşekkürler. Böyle bir işte çalışmış olabilmen ne şans, harika bir anı...

Evet, o yılları yaşamış olmak dahi hepimiz için büyük şans aslında.

Doğru. Amstrad'ın bizim eve alınmasını hatırlıyorum da... Ablam üniversitede okurken Fortran öğreniyordu. Fortran çalışması için o bilgisayar alınmıştı çünkü dediklerine göre Amstrad'da Fortran çalıştırılabiliyordu. Meğer öyle bir şey yokmuş... Bu Fortran olayı olmasaydı ben ilk bilgisayarımı ne zaman görürdüm kimbilir...
Başlık: Ynt: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞBİM
Gönderen: unay - 13 Mart 2025, 10:54:20
@unay Paylaştığın için çok teşekkürler. Böyle bir işte çalışmış olabilmen ne şans, harika bir anı...

Evet, o yılları yaşamış olmak dahi hepimiz için büyük şans aslında.

Doğru. Amstrad'ın bizim eve alınmasını hatırlıyorum da... Ablam üniversitede okurken Fortran öğreniyordu. Fortran çalışması için o bilgisayar alınmıştı çünkü dediklerine göre Amstrad'da Fortran çalıştırılabiliyordu. Meğer öyle bir şey yokmuş... Bu Fortran olayı olmasaydı ben ilk bilgisayarımı ne zaman görürdüm kimbilir...

ahahaha, dedikodunun yol açtığı şeye bak  :D
@Alco nun da Amstrad'la tanışması benzer. Satıcının "bunu alın, bunda ders de çalışır." demesi ile Spectrum diye çıkılan yolda CPC464 ve GT64'ü sırtlanıp eve gitmişler.
Başlık: Ynt: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞBİM
Gönderen: Hifly - 13 Mart 2025, 12:15:51
ahahaha, dedikodunun yol açtığı şeye bak  :D
@Alco nun da Amstrad'la tanışması benzer. Satıcının "bunu alın, bunda ders de çalışır." demesi ile Spectrum diye çıkılan yolda CPC464 ve GT64'ü sırtlanıp eve gitmişler.

O satıcılara canı gönülden teşekkür ediyoruz :D Ben hala merak ederim Amstarad'da Fortran çalışıyor muydu gerçektende diye :)
Başlık: Ynt: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞBİM
Gönderen: Alco - 13 Mart 2025, 14:31:58
O satıcılara canı gönülden teşekkür ediyoruz :D Ben hala merak ederim Amstarad'da Fortran çalışıyor muydu gerçektende diye :)
Gerekli resmi açıklama (https://retrojen.org/pano/index.php?topic=1711) yapılmıştır  :P
Başlık: Ynt: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞBİM
Gönderen: Alco - 13 Mart 2025, 14:36:29
Alıntı
@Alco nun da Amstrad'la tanışması benzer. Satıcının "bunu alın, bunda ders de çalışır." demesi ile Spectrum diye çıkılan yolda CPC464 ve GT64'ü sırtlanıp eve gitmişler.

 :) Harbiden böyle olmuştu.

Amstrad sahibi olup, Dağbim ve Ali Rıza abi ile tanıştığım sene içimde kıvılcımlar koparan bir istekle orada çalışmaya karar vermiştim. Gel gelelim önümde 2 engel vardı.
Birincisi "orada çalışmama izin verirler mi?", ikincisi "orada çalışmama izin verirler mi?" idi.
Birincisi kolaydı, burada gizli özne ailemdi ve bir şekilde ikna ederdim. İlerleyen zamanlarda "ben bu yaz çalışmak istiyorum." gibi cümlelerle yolunu yapmaya başlamış, zamanla da "Dağbim'de çalışmak istiyorum."'a çevirmiştim konuyu.
İkincisindeki gizli özne ise tabi ki Ali Rıza abiydi. Zaten yanında hali hazırda ben yaşlarda bir çocuk çalışıyordu. Sonuçta ben de çalışabilirdim. İhtimal yüksekti yani.

Bir gün, altıyoldan eski salı pazarına inen sokağın başında; annemle aşağı doğru inerken karşıdan Ali Rıza abinin geldiğini gördüm. Tesadüfün böylesi. Hemen yolunu kesip selam verdim.
Annemle tanıştırdım, "merhaba, nasılsınız?" lardan sonra annem; "Oğlum sizi çok seviyor, sürekli sizden bahsediyor..." dedi. Ali Rıza abi tebessümle karşılık verip sohbete katılırken ben de annemi çekiştiriyordum (söylesene anne, hadiii).
Sonunda annem "Bizim çocuk yazın çalışmak istiyor, tutturmuş Ali Rıza abinin yanında çalışacağım diye. Ne dediysek vazgeçiremedik." minvalli cümleler kurarak mümkün olup olmadığını sordu. Ali Rıza abi de "tabi ki, neden olmasın?. Yaz başında gelsin yanıma." dedi. Dünyalar benim olmuştu.

Okulun kapandığı hafta cumartesi günü soluğu Ali Rıza abi'nin yanında aldım.
"Abi!" dedim, "Ben geldim, hani annemle konuşmuştunuz. Çalışacaktım."
"Hoş geldin." dedi, "Tamam, ama söz ver vazgeçmek yok. Bir de böyle olmaz, şimdi git pazartesi üzerine kumaş pantolon ve gömlek giyip gel." dedi.
13 yaşında, şort ve atlet tişörtle çalışmaya geldim diyen bir çocuktum sonuçta. Daha işe başlamadan Ali Rıza abiden birşeyler öğrenmeye başlamıştım.

Velhasıl, sonraki hafta pazartesi iş başı yaptım. Hem de haftalık 50.000-TL ücretle  :)
Benim için asıl maddi fayda, tüm oyunlara ücretsiz erişim imkanı idi o vakitler.

Kelimeler kifayetsiz. Yine çok güzel kaleme almışsın.
Başlık: Ynt: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞBİM
Gönderen: unay - 13 Mart 2025, 14:43:22
Kelimeler kifayetsiz. Yine çok güzel kaleme almışsın.

Est. Sonuçta 2 dergi önden ödeme aldım. Dilim döndüğünce hakkını vermem lazım :)
Başlık: Ynt: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞBİM
Gönderen: unay - 19 Mart 2025, 15:57:21
Akılsız başın cezasını ayaklar çeker!

Daha önce Albim'e tamir için götürdüğüm Star LC serisi bir yazıcıyı, tamir işlemi bittiği için yine Albimden (Albim o zamanlar Bağdat Caddesi üzerinde bir yerlerdeydi) alıp Maltepe'de bir müşteriye götürmem gerekiyordu. Cebime 1 minibüs parası ile 2 otobüs bileti koyup (gidiş geliş 3 araç değiştirecektim) Albim'e doğru yola koyuldum. Albim'den cihazı alıp, minibüs yoluna çıkacak oradan otobüs ile daha önce gitmediğim Maltepe'ye gidecek, camiyi gördüğümde düğmeye basıp inecektim. Yolun karşısında tarifi kolay bir yere de cihazı bırakacaktım.

Koca yazıcı kucağımda minibüs yoluna kadar yürüdüm, yoruldum ama iş iştir. Otobüs durağının oradaki bir binanın bahçe duvarında oturup (yazıcı yine kucağımda, yere koyamam. Müşteriye sağlam bir şekilde teslim etmeliyim) beklemeye başladım. Gündüz vakti idi, dolayısı ile otobüsler çok sık geçmiyordu ama en azından gelen otobüs boş oluyordu. Otobüs geldi, bindim ortalarda tekli koltuklardan birine oturdum (yazıcı tabi ki kucağımda).

Her durakta etrafa bakıyordum, "sağ taraftaki büyük camiyi kaçırmamalıyım!". 4 durak, 5 durak yok! Telaşlandım, tek tük insanların olduğu otobüste orta yaşlı bir amcayı gözüme kestirdim. Bilse bilse o bilir Maltepe'yi.
Otobüs yavaşlıyor belki burasıdır, ı-ıh cami yok yine. İyisi mi amcaya sorayım ben. Böyle de olmaz. Otobüs yavaşlasın öyle, kalkıp yazıcıyı koltuğa koyar sonra yanına gider sorarım. Kalktım, yazıcı kucağımda bir iki ayak hareketi ile fren ve denge kontrolü yapıp koltuğa yüzümü döndüm ve yazıcıyı güvenle bıraktım. Otobüs te durmuştu zaten. Tam döndüm ki amca iniyor. Arkasından bakakaldım. Yazıcı koltukta, ben ayakta, bakışlar üstümde. "Abilerim, ablalarım; 4 kardeşiz, dördümüz de okuyoruz. Naçizane Star LC serisi yazıcı satıyorum aileme destek olmak için. Bitti mi bitmedi, yanında 868 şerit hediye!" Demedim ama önümdeki genç, muhtemel üniversite öğrencisi arkadaşa sordum. "ohoo, daha maltepeye çok var." dedi.

Çok derken? Kaç yani, ne kadar? Desene ben de Maltepe'ye gidiyorum, varınca beraber ineriz falan. Yok mu Maltepe'de inecek arkadaş? Bir yardım... Hiç mi vicdanınız yok lan :)

Kaldım sınırlı bilgi ve yazıcı ile başbaşa. Yazıcı artık koltukta, ben ayaktayım bakıyorum sağa sola. Aha, Cami! Hem de büyük. Hemen yukarıdan düğmeye bastım (o zamanlar otobüs düğmeleri tavanda olurdu). Yazıcıyı olması gereken yere yani kucağıma alıp direğe dayandım. Otobüs durdu ve indim. Yolun karşısında tarife uyan bir yer yoktu. Ne yapacağımı bilemeden belki biraz ileridedir diye yürümeye başladım. Baktım olmayacak, birisine adres sordum bilemedi. "Peki, burası maltepe mi?". "Yok, maltepe 2-3 durak ilerde". Olsun, 2-3 durak nedir ki? Otobüsle gelirken dakka başı durakta duruyorduk. 5 dakika daha yürürüm diyerek meşhur camiyi bulana kadar 1 saate yakın dinlene dinlene yürüdüm. Güneş de tepedeydi, adresi bulup cihazı teslim ettim ama halim içler acısıydı. Yazıcıyı teslim alan amca güler yüzle "oo, çok terlemişsin sen gel otur biraz dinlen. bir su iç." dedi. İtiraz etmedim, suyu diktim "ben çıkmalıyım" dedim. Acele dönmem gerekiyordu, yeteri kadar vakit kaybetmiştim. "Al şunu, kendine bir dondurma alırsın." dedi. Hiç alışkın olmadığım bir şeydi bahşiş. Yok, mok desem de zorla verdi. Canıma minnet, ama zaten dondurma almam ben onunla. Renkli monitör alacağım, para biriktiriyorum.

Çıktım, Kadıköy otobüsüne bindim. Kucağımda bir yük yok, ineceğim yeri çok iyi biliyorum. Tek sıkıntım çok geç kalmamak.
İşyerine vardım, Ali Rıza abi geç dönmüş olmamdan dolayı bir şey olduğunu anlamıştı.
"Ne yaptın, halledebildin herhalde."
"Bir sorun çıkmadı değil mi?" gibi sorularla ağzımı arıyordu.
Kısık sesle kaçamak cevaplar versem de, sorulardan kaçamıyordum. Zaten duruşum, hareketlerim ofsayttı muhtemelen.
"Kolay buldun mu?" vs ler devam ederken "Yok abi, hallettim. Sadece yanlış durakta inmişim, birkaç durak yürüdüm" dedim.
"Olsun, bunlar hep tecrübe. Sonuçta halletin." dedi ve ekledi "Unutma, akılsız başın cezasını ayaklar çeker!"

Kişisel blog gibi oldu ama, idare edin.
Ali Rıza abi, çok iyi adamdı çok!
Başlık: Ynt: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞBİM
Gönderen: unay - 04 Nisan 2025, 17:19:55
Doksanlı yılların başından itibaren OEM-PC furyası başlamıştı ve o günün şartlarına göre her firma kendi markası(!)* ile PC toplayıp satıyordu.
Escort'un yeni yeni tanındığı, Casper'ın esamesinin okunmadığı zamanlardı. Öyle ki sağda solda Samsung PC dahi satıldığını hatırlarım.

Ali Rıza abi de bir süre sonra PC'lere etiket yapma gereği duymuş, zamanın modasına uyup ARD-PC etiketleri yaptırmıştı. Evet, markanın sonuna -PC ibaresi koymak şarttı  :)

O zamanlar damla etiket ve metal etiket gibi 2 seçenek vardı sadece. Serigraf baskı vs olacaktı ki, aah ah... Belki de imkan vardı ama bizim haberimiz yoktu. Olsa ne yazar...
Biz işin ucuzuna kaçmak durumunda kalmış ve 2 farklı boyutta (monitör ve kasa için) metal etiket yaptırmıştık.

PC-Gold ismi o dönemden çıkmadır mesela, sonradan Gold-PC oldu ki asıl isim sahibi bugünün devi LG yani o günlerin Goldstar'ıdır  :)

Metal etiketleri bildiğin japon ile yapıştırmak gerekirken, damla etiketlerin üzerinde kendi yapışkanları oluyordu. Uhu kokusu geldi bir an burnuma.
Bir de garanti etiketleri vardı ki, bildiğin normal etiketti. O günlerde etiketi ısıtarak sökme teknolojisi henüz gelişmemişti ya da yaygın değildi. Şimdiki gibi void, sökmeye yeltenince yarısı elinizde kalan etiketler nerde?

Dağbim zamanlarından kalma bir garanti etiketi fotosu ile, o günlere ait Amstrad CPC disk imajını tarihin tozlarından sıyırıp ekliyorum.


* marka tescili hak getire!
Başlık: Ynt: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞBİM
Gönderen: dodogildo - 04 Nisan 2025, 19:47:23
o günlere ait Amstrad CPC disk imajını tarihin tozlarından sıyırıp ekliyorum.


* marka tescili hak getire!

Süpermiş. TB Crackers introsunu hijiack etmişsiniz adeta  ;D
Ayrıca menü falan, bravo. Gözyaşartıcı bomba yedim..

 
 
Başlık: Ynt: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞBİM
Gönderen: unay - 04 Nisan 2025, 20:01:49
Öyle crack becerim vs yoktur. Discology ile dosyaları sektör sektör tarar, yazı bulduğum yere ünay, dağbim yapıştırır bunu da marifet sanırdım  :)
Şimdiki aklım olsa ya bu tip şeyler yapmazdım, ya da asıl sahibine yer verirdim.
Başlık: Ynt: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞBİM
Gönderen: Ref - 04 Nisan 2025, 20:53:58
Öyle crack becerim vs yoktur. Discology ile dosyaları sektör sektör tarar, yazı bulduğum yere ünay, dağbim yapıştırır bunu da marifet sanırdım  :)
Şimdiki aklım olsa ya bu tip şeyler yapmazdım, ya da asıl sahibine yer verirdim.

hah, o dönem yaşlarımız da küçüktü o sebeple bütün bunlara birer dijital okur yazarlık eğitimi olarak bakıyorum. 8-14 yaş aralığında böyle şeyleri sadece manual okuyarak yapmak pek mümkün değildi zaten, mutlaka 17-20li yaşlardaki coder abilerden araklamalar yapmak şarttı.

ha ayrıca pekala marifetti bunlar.
Başlık: Ynt: Nostaljik Mekanlar Dizisi - DAĞBİM
Gönderen: unay - 15 Mayıs 2025, 15:34:25
Aklıma geldi; Ali Rıza abi motosiklet sever ve kullanırdı fırsat buldukça.
Honda'cıydı ama aynı zamanda şikayetçiydi de.
Çok uzun değildi fakat, ülke standartlarına göre uzun sayılabilecek bir boya sahipti. 1.85-1.87 civarı vardı sanırım. O oranda da kilo işte. Kilo derken, normal insan kilosu.

"Bu Japonlar, herkesi kendiler gibi sanıyorlar herhalde." der, motosiklete bindiğinde (o dönem kullandığı aletten de olabilir) taburede oturuyormuş gibi hissettiğini söylerdi.