Bunca yıl geçti ama, forumda kendimi tanıtmadığımı fark ettim. Forum kurallarına uymak gerek.
Adım doMiNO. Bazılarınız beni Alp Yener olarak da tanırsınız. Zonguldak'ta yaşıyorum. Bilgisayarlarla tanışmam 1986'da, babasının arkadaşıma Commodore64 alması sayesinde gerçekleşti. O bilgisayarı arkadaşımdan daha fazla kullandığımı söyleyebilirim. Oyunlarla başlayan serüven, kısa süre sonra Commodore dergisinin program döküm eklerindeki programları bilgisayara aktarmak, başarısız olmak, başarısızlığın nedenlerini aramak, bulmak, başarılı olmak ve bilgisayar ile bir şeyler üretilebildiğinin farkına varmak şeklinde devam etti. 1988'e kadar, bana bilgisayar almaları için ailemin başının etini yedim ve sonunda pes ettiler. İlk bilgisayarım bir Vestel Goldstar MSX FC-200 idi. MSX oyunları Commodore64 oyunlarından daha güzeldi. Evet, öyleydi! Ayrıca, MSX ile program yazmak daha eğlenceliydi. MSX basic ile uğraşmak, bir şeyler ortaya çıkarmak C64'e göre daha kolay oluyordu. MSX basic ile çalışan, oynanabilen birkaç oyun bile yazmıştım. Hiçbirinin bugünü görememiş olması üzücü. Yıllar önce yazdığım programları yıllar sonra kurcalamak güzel ve hatta komik oluyor. MSX'te yazdıklarımı da yıllar sonra kurcalamak isterdim açıkçası.
Daha sonra 1991'de MSX'im ruhunu teslim etti. Ne Zonguldak'ta, ne de İstanbul'da bilgisayarı tamir edebilecek birini bulamadım. O sıralar dergilerde gördüğüm Amiga oyunları aklımın bir köşesine kazınmıştı. Canlı canlı gördüğüm ilk Amiga ve A500'deki Indiana Jones oyunu beni benden almıştı. Sıradaki bilgisayarım tabii ki bir Amiga olmalıydı. 1991'de ilk Amiga'mı aldım. Kısa süre sonra da 512KB A500 kullanmamak gerektiğini fark ettim. 1MB upgrade işleminden hemen sonra AMOS ile tanıştım. MSX Basic'e yakınlığı AMOS'ta program yazmamı kolaylaştırmıştı. 1992'de Zonguldak'ta bir bilgisayarcının Amiga müdürü(!) oldum. Çalıştığım firmanın düzenlediği bilgisayar fuarında Amiga oyunları ve demolarıyla şov yaptığım sırada patronun gelip; "kapat o bilgisayarı, herkes onun başına toplanıyor, PC'lere kimse bakmıyor" deyişini unutamam. 1993'te yerel televizyonlarla tanıştım. Aynı yıl ilk A1200'ümü aldım. Yaşadığım şehirlerdeki yerel televizyon kanallarının Amiga ile neler yapabileceklerini kendilerine göstermeyi görev edindim. Yerel Tv kanallarının ihtiyaçlarını karşılayacak birkaç program yazdım. İlk kez Amiga'da yazdığım programlarla para kazandım. Amiga ile televizyon yayıncılığı serüvenim birkaç yıl devam etti.
1996'da PC! dergisi ve Amigart ile tanıştım. O sıralarda Amiga'nın öldüğünü düşünüyordum. İstanbul'dan uzak olduğum, Amiga dergilerinin kapandığı ve yabancı dergilerin Türkiye'den ulaşılabilir olduklarını bilmediğim için, Amiga'da turbo kartların varlığından bile haberim yoktu. Güvenç Kaplan ve Sinan Gürkan sayesinde, Amiga'yı yaşatabilmek ve geliştirebilmek için yapılabilecek birçok şey olduğunu öğrendim ve hemen hepsini uyguladım. 2MB A1200 ve 28.8k modem ile internet köşelerinde süründüm. PPC aldım, Bvision aldım, PC'cilere hava attım. Bir Amiga'cının o dönemde yapması gereken her türlü dingilliği fazlasıyla yaptım.
Amigart sayesinde buradaki birkaç arkadaşımla tanışma şansına da sahip oldum. Amigart forumu ve Amigart haber sitesinde başından sonuna dek aktiftim. Bu esnada AmigaOne sahibi oldum. İflah olmaz bir Amiga'cıydım yani. Amiga'da birkaç küçük oyun da yazdım. Bu oyunların çoğuna internet üzerinden ulaşmak halen mümkün. Amigart haber sitesinin son zamanlarında (Güvenç'in işleri, Sinan'ın askerlik sebebiyle ilgilenemediği dönemde) yarım yamalak İngilizcemle siteyi tek başıma ayakta tutmaya çalıştım. Amigart forumu başında bir yönetici olmayınca zıvanadan çıkmaya başlamıştı. Sonra bir teknik sorun oldu ve forum çöktü. O sırada camia bu forum ile bir arada kalıyordu. Forum çöktüğünde ilgilenip toparlayacak kimse de olmayınca, Amiga.gen.tr forumunu açtım ve insanlar bir süre bu forumda bir arada kaldılar. Amiga.gen.tr bir dönem Amiga haber sitesi olarak da aktif olmuştu. Amiga.gen.tr forumunu yönetmek durumunda kaldığım dönemde birçok dost ve düşman edindim. Sonra, birileri forumu çökertince, tam bu sırada ben de plansız bir şekilde askere gitmek zorunda kalınca bir süre retro camiasından uzak kaldım. Askerden döndükten sonra commodore.gen.tr forumunun açılmış olduğunu ve gayet güzel işlediğini görünce amiga.gen.tr'yi yeniden açmak gibi bir deliliğe gerek olmadığını gördüm. Commodore.gen.tr forumunun da zıvanadan çıkması fazla uzun sürmedi ve gidişatını beğenmediğim bir ortamda aktif olmak istemedim. Sonra retrojen oluşumu gerçekleşti ve pasif duruşumu (
) beğendiğim bir ortamda devam ettirmeye karar verdim. Şu sıralar işlerimin yoğunluğu bahanesiyle sadece parti ve toplantılara iştirak etmekle yetiniyorum. Bu durumdan memnun olduğumu söyleyemem. Yeni yıl ile yeniden harekete geçmek istiyorum. Umarım başarabilirim. Halen muhtelif çap ve ebatlarda MSX, C64 ve Amiga'larım bulunuyor.