hoşgeldin, ıyi bayramlar, amiga 500 neden kullanamadınız, eskiden benim c64 vardı, amiga 500'üm yoktu mesela
Amiga 500 çok pahalıydı ve tabi içimde ukde olarak kaldı maalesef.
Hoşgeldin! Bayram bahane muhabbet şahane!
Biraz daha detay vereydin daha hızlı bir kaynaşma olurdu Ne bileyim mesela: Hangi şehir? Yaş ne civarda? İş güç ne alemde? Elinde hala birşeyler var mı cihaz veya kitap-dergi olarak? O yıllarda; kodlama, grafik, müzik veya donanım ile uğraştın mı? Ne bileyim işte... Arzu eder de anlatırsan biz dinleriz...
40, m, ist
Daha doğrusu İstanbul'da yaşamaya çalışan eski bir İzmir'liyim diğer bir ifade ile Göztepe'liyim
Her memur çocuğu gibi ben de bir memurum, emekliliğimi bekliyorum. Aslında elimde eskiye dair pek bir şey kalmadı ancak c64'üm kutusu ile hala bir köşede durur, umarım çalışıyordur. Çok istesem de scene olaylarına hiç giremedim, deneyimim pde'deki programları yazıp syntax error, out of data error hatalarını almaktan öteye de gitmedi. Ama sys 64738 bir de sys 49152 komutlarını yazabiliyordum
Donanımla ilgim ise restore tuşuna neden sert basmak gerekir, 1541 de 6510 çipinin işi ne yav bi tanesi yetmiyor mu, zaten yavaş meret gibi şeyleri düşünmenin (aklımda deli sorular
) ötesine geçemedi. Bir de commodore dergisi 32.sayıdaki matematik sorusunu yapamayıp -daha doğrusu program yazmamızı istiyordu- programlama defterini tamamıyla kapatmamla son bulmuştur.
Benim hikayem soğuk bir 1986 kasımında c64 almamızla başlamıştı. Hani derler ya her şey zamanında güzel, o anki mutluluğumu tarif edebilmem çok zor.
Hiç unutmam, belki bilenleriniz de vardır, Alsancak'ta çip bilgisayar vardı (sahibini kenan pars'a benzetirdim yaşlı bir amcaydı galiba), ilk c64 oyunumu da oradan almıştım, yağmurlu bir gündü. Eve geldiğimde oyun bir türlü yüklenmeyince kafayı yemiş
ve kafa ayar programı ile tanışmıştım.
Aha bir de kasedin diğer yüzünde Adım 64 diye c64 tanıtım programı vardı, enteresan bir şeydi, neyse konuyu dağıtmayalım Oyun yüklendiğinde de çok sevinmiştim. Yaz tatiline kadar bilgisayarı nadiren kurmuştum ama okullar kapanınca ilk işim commodore dergisi (16.sayı) ve oyun almak olmuştu. Derginin kokusunu hala hatırlarım, sayfaları karıştırırken amiga tanıtımını görmüş ve konudaki teknik terimlerin çoğunu anlamasam da hayran kalmıştım. Çok istesem belki alınırdı ama lise, üniversite sınavı falan derken uzun zaman bilgisayarlarla ilgilenemedim. Lazım olunca da tabi pc lerin önlenemez yükselişine ve ihtiyaçlara direnebilmek çok zordu
pc dünyası ile tanıştığımda geriye sadece c64'ün her zaman hazır ve nazır mavi ekranı, adaptör kokusu, datasetin motor sesi, heyecanlı bekleyiş ve güzel hatıralar kaldı. Bir daha hiçbir teknolojik cihazla böyle duygusal bağım olmadı. Belki de çocukluk bu yüzden güzel, o hayal gücünü yakalayabilmek bir daha mümkün olamıyor. Eminim pek çoğunuzun hikayesi de böyledir aslında.