bu konuda doktora tezleri var. Ama her oyunun birkaç komponenti var. bunlardan biri sıkça bahsettiğim "anlatı". Oyunun hayatının belirli bir alanını kaplaması da var. Oyun anında yaptıkların, ve metaoyun denilen, oyun ötesi var. Yani oyundan çıktığında edindiğin tecrübe, ve oyuna girmeden önce yanında getirdiklerin. Hani şöyle diyebilirsin, bir futbolcu formasını giyer maça öyle gelir. forma oyun mekaniğinin bir parçası sayılmaz. ama metaoyun ögesidir. Aynı şekilde maç biter skoru aylarca konuşursun, güler eğlenir içer ağlarsın. Bu da meta oyundur. Bu kaplar, biblolar, afişler, kutular, kılavuzlar hepsi meta oyun ögeleridir. O kapak sana bir hayal veriyor, sen o hayalle oyuna katılıyorsun. O beklentini karşılayacak birşey değil, senin hayal gücünle birleştirmen gereken bir yan eleman olarak orada.
Elbette senin bu işlerle uğraşın bizden bir 7-8 yıl sonrasına denk geliyordu ki o zaman 16bitlerin ortada cirit attığından eminim. Doğal olarak hepimiz gibi sen de 16-8 bir karşılaştırması yapmış ve 8bit'in demode olduğunu düşünmüşsündür. Bunu da bir başka meta oyun ögesi olarak düşünelim, bu öge ile katıldığın oyun artık hayal gücüne hitap edemez hale gelmiş diyelim ve bu mesajımızı bitirelim.