JVC TM-H150CG pro video crt monitör ile yanında orjinal
IF-C01COMG RGB modülüBugün elime geçen monitörün kutusu aşırı büyüktü ve kargoda biraz hırpalanmış durumdaydı. Evde bana kalan mekan da aşırı küçük olduğu için kutu açma fotografları bulunmuyor, ama bu monitörleri biz
@doMiNO ve
@Shax ile birlikte aldık ve kutusunda sıfır durumdalar. Onlarda kutu fotoları var olabilir.
Alınca hemen sevgili amiga 600'ümüzle teste tabi tuttum. Testte çöpten kurtardığım bir regal 37 ekran tv, Commodore 1084S monitör ve TM-H150CG kullandım. Henüz uygun konnektörler elime ulaşmadığı için JVC monitörü sadece Composite bağlantı ile deneyebildim.
İlk dikkatimi çeken şey ızgaranın farklılığıydı. Monitör "shadow mask" diye bilinen bir ızgara panel kullanıyor. Fakat nokta aralığı 0.27mm, kaliteli bir ızgara.
Fotografta solda 1084S monitör görülüyor, sağda ise H150CG. Dikkatinizi çekerim, 1084 RGB kablo ile bağlı, bu sebepten görüntüde hiçbir renk akması yok.H150CG ise kompozit bir sinyal ile beslendiği için luma ve chroma sinyalleri karıştırılarak gönderiliyor, monitör tarafında ise bunun tekrar ayrıştırılması gerekiyor. Bu sebepten görüntünün RGB ile bağlandığı kadar net olması mümkün değil. Fakat 1084'ün nokta aralığı 0.47mm. Bu sebepten çözünürlüğü dört kat daha düşük diyebiliriz.
Bu ilk tip shadow mask monitörler daha sonra 1960'larda sony tarafından trinitron diye bildiğimiz bugün birçok CRT'de kullanılan daha kaliteli olan "Aperture Grille" ile değiştirilmiş durumda.
Shadow Mask'ın pro video monitörlerinde kullanılmasının birkaç sebebi var, en önemlisi tüp yüzeyinin trinitron gibi bombeli olması gerekmiyor fakat shadowmask ile elektron tabancası daha güçlü olması gerekiyor, ilk modellerde aperture grill (trinitron) bir tüpte sinyal kaybı %25'lerde iken, shadow mask'de %85'e kadar çıkıyormuş. Fakat 90'ların sonunda her iki teknoloji de birbirine eşitlenmiş. Arada sadece maliyet belirleyici hale gelmiş.
Shadow Mask - Daha az bombe, daha doğru geometri, hizalama teline ihtiyaç yok, birçok eski arcade kabini shadow mask monitör kullanıyor, nokta aralığının sığ olması da doğal bir scanline efekti yaratıyor.
Aperture Grill - Daha az ışık kaybı (daha parlak), nokta aralığı küçük monitörlerde daha zengin renk gösterimi, ızgaranın çok ince çerçeveye sahip olması, Sony tüplerde neredeyse kesintisiz olması. Fakat küçük monitörlerde bir, büyük monitörlerde *en az* 2 tungsten hizalama teli kullanılıyor (bu teller sadece 1024 pixel yüksekliken sonra görülür hale geliyorlar).
Amiga 600 aynı anda çıkış verebilen üç portu mevcut. RGB, Composite ve RF. RF portuna da Regal 37 Ekran tv'yi taktım. Dağınıklığın kusuruna bakmayın, dar alanda kısa paslaşmalar yapmak zorundayım, mekanıma ciddi yığılma oldu bu aralar, corona stoklamasından dolayı, alanım iyice daraldı.
Bu televizyonun nokta aralığı 0.54mm Aslında 1084'e bir hayli yakın. Bunları cep telefonumla çektiğim için görüntü o kadar iyi değil, bir de whatsapp'dan geçtiler iyice çamur oldular ama bu seferlik idare edelim.
Yukarıdaki görüntü amiga pagesetter 2.2'nin araç çubuğundan. Program hi-res interlace modunda çalışıyor. 1084 ile H150 arasında bir tercih yapamadım, ikisinde de görüntü feci şekilde titriyor. Kalite neredeyse aynıydı. Elbette şunu da eklemeliyim, H150 sıfır bir monitör, kutusundan yeni çıktı. 1084 ise benim çocukluktan kalma monitörüm, bu sebepten en az 10 yıl kullanımışlığı vardır ve 1-2 yıl boyunca hiç kapatılmamış bile olabilir
TV'den bahsetmeye gerek yok, fakat görüntü fotograftaki kadar vasat değil, ayrıca çok daha az titrediğini de söyleyebilirim, sanırım fosfor tabakası daha geç soğuduğu için bir nebze karışıyor olabilir.
Üç monitör de amiganın ürettiği analog sinyali sorunsuz gösteriyor. Bu arada Regal TV'yi de RGB ile bağlamak mümkün olduğu için bir test de öyle yaptım, unutmamak lazım, 1084S-D1 monitör 1989'da üretilmiştir, regal tv ise 2005 civarı olmalı, yani daha yeni teknolojiye sahip.
Elimde kolayda bir colorbar yoktu, ama onu da halledicem yakında, ama amiga rom'un mor arka planı tüm kanalları kullandığı için güzel bir referans olabilir, buyrun:
Görüldüğü gibi 1084'ün parlaklığı iyice düşmüş durumda (tüm monitörlerin parlaklık, kontrast ve satürasyon ayarı tam ortadadır). 1084'ün tüm parlaklığını sona getirsem de JVC ve Regal'in standard ayarına erişemediğini gördüm, ayrıca RGB'den bağladığınızda satürasyon ayarı çalışmıyor. Ama dediğim gibi amiga sinyalini çok iyi yorumladığı kesin.
Fakat H150'ye besleyebildiğim en dandik sinyali beslediğimin de altını çizmek lazım. Composite analog dünyasının rezilliğidir. 3 kanalı tek kablodan akıtalım isteğinin sonucudur. BNC konnektörlerim ulaştığında H150 RGB performansını da aynı şekilde test edeceğim.
Son olarak bazı arkadaşlar "lcd varken neden crt?" dediğini duyar gibiyim. Sebeplerden biri LCD monitörlerin digital olması. Özellikle TV'lere analog kaynak beslediğinizde analog sinyalin girip ve dijital çıkması en az 30ms, eğer sinyal progressive'e dönüştürülecekse 60ms tutuyor.
@eins bu duruma çare olsun, çevrimimizi kendimiz yapalım diye ürettiği hdmi520 ile bu gecikmeyi olabilecek en küçük seviyelere çekmeye çalışmıştı fakat yine de bir gecikmeden kaçamıyorsunuz. Daha sonra da en iyi ihtimalle lcd ekranınızın kendi 20-70ms gecikmesi üzerine biniyor, bu gecikme en iyi ihtimalle 2-3 kareye varabiliyor.
Sonuçta bir CRT monitörde gecikme yoktur (PAL ekranın en üst pixeli her zaman 0ms, en alt pixeli 16.7ms içinde çizilmek zorundadır).
Bu çok önemli mi? Dostum neden yenilip duruyorsun sanıyorsun eski oyunlarda?