Gönderen Konu: Ne içirdiniz bana? Burası neresi?  (Okunma sayısı 8850 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Najaz

  • Retromanik
  • *****
  • İleti: 24
Ne içirdiniz bana? Burası neresi?
« : 02 Ağustos 2018, 23:02:10 »
Hikaye aslında oldukça tanıdık. Bristol Motor Meslek Lisesi 4C sınıfından Harry ve Richard'ın biraraya gelerek kurduğu ve "sahneye çıkıp hiçbir şey yapmadan öylece durmak" şeklinde performans sergiledikleri bir müzik grubu olan "Passive Attack"e bir antitez oluşturabilmek amacıyla yola çıkan Robert Del Naja, Lordlar Kamarası'ndaki toplantımdan çıkıp yorgun argın çalışma ofisime kendimi zor attığım bir akşam üstü çatkapı bana gelip şöyle buyurdu:

"Bak, bu böyle olmaz! Senin adın da Naja, benim adım da. Bundan sonra senin adın Najaz olsun..."

Tam da o esnada telgrafın başına oturmuş, "soluk mavi nokta" falan demeden gezegenimize göz koyan istilacıların kafalarına bomba yağdıran HMS Thunder Child'a koordinat vermekle meşguldüm ve boş bulunarak "He, tamam tamam" demiş bulundum. İşte o günden beri bu saçma, uyduruk isim üzerime yapıştı :(

Beni buraya getirense, iflah olmaz bir melankolik olmam. "Ahhh nerede o eski Ramazanlar" yakarışının retro-tekno versiyonu olan "Nerede o eski AWE64 Gold'lar, altın suyuna batırılmış Pentium PRO'lar" naraları sürekli kafamın içinde dönüp durmakta.

Şu sıralar kendimi, her ne kadar tam anlamıyla bir "koleksiyon" sayılamayacak olsa da, hayat kavgasının ortasında soluklanabildiğim anlarda, hurdacıların ve geri dönüşümcülerin elinden kurtarmaya çalıştığım parçalarla avutmaya çalışıyorum. Aslında bunların hepsi birer zaman makinesi; geçmişe açılan birer portal.

Ve belki de hepimiz, her şey, küçük bir çocuğun öğle uykusunda gördüğü bir rüyadan ibarettir; kim bilir?

Çevrimdışı Alco

  • Yönetici
  • Özgür Retrocu
  • *
  • İleti: 2127
  • "Kahraman olmak, dürüst olmaktan kolaydır" Luigi P
    • Sizin Amstrad
Ynt: Ne içirdiniz bana? Burası neresi?
« Yanıtla #1 : 03 Ağustos 2018, 08:44:58 »
Hoşgeldin! Kendinden bahsetme nezaketini göstermiş olmana teşekkür ederiz.
 
Beni buraya getirense, iflah olmaz bir melankolik olmam. "Ahhh nerede o eski Ramazanlar" yakarışının retro-tekno versiyonu olan "Nerede o eski AWE64 Gold'lar, altın suyuna batırılmış Pentium PRO'lar" naraları sürekli kafamın içinde dönüp durmakta.
Hepsi duruyor aslında. Belki bir bodrumda belki de bir hurdacıda. Daha önce birkaç arkadaşa Topkapı TİM1 ve TİM2 sitelerinden bahsetmiştim. Özellikle de Topkapı Bilgisayar'a bakmakta fayda var. Ama web sitesi olayına veya telefonla sormaya takılmayın. Adamların bile ellerinde ne olduğundan haberi yok. Oraya gidip etrafı kolaçan etmek ve düzenli ziyaretleri alışkanlık haline getirmek en doğru yöntem.


Alıntı
Şu sıralar kendimi, her ne kadar tam anlamıyla bir "koleksiyon" sayılamayacak olsa da, hayat kavgasının ortasında soluklanabildiğim anlarda, hurdacıların ve geri dönüşümcülerin elinden kurtarmaya çalıştığım parçalarla avutmaya çalışıyorum.
Koleksiyon iddialı bir kelime bence. Fazla takılmamak lazım.

Alıntı
Aslında bunların hepsi birer zaman makinesi; geçmişe açılan birer portal.
Aynen öyle. Ben kendi adıma, terapi ve meditasyon arası birşey olarak değerlendiriyorum bu hobiyi.

Çevrimdışı Ref

  • Yönetici
  • Özgür Retrocu
  • *
  • İleti: 2866
  • Advanced User Simulator
    • ae unutmadan
Ynt: Ne içirdiniz bana? Burası neresi?
« Yanıtla #2 : 03 Ağustos 2018, 10:57:52 »
Najaz,

Senin toplamaya başlamandaki motivasyon nedir bilmiyorum ama buraya gelenler genelde işe oyun oynayarak başlarlar. Belki biraz yokluk etki ediyor, "küçükken alamadım/bulamadım/şanssızdım, şimdi büyüdüm ve güçlüyüm, şansımı kendim yaratırım, gözüm kara, ne varsa benim olacak ve benim kalacak!" derler.

Aslında bunların hepsi birer zaman makinesi; geçmişe açılan birer portal.
Hemen ünlü paint' yeteneklerimi konuşturarak çizime başlayalım:



Biz yok olmakta olan dinozorların son temsilcileri, sizin s3 virge gibi modern donanımlarınızla ne kadar zamanda geri gittiğinizi anlayamıyoruz.

Beyin gelişimimiz henüz awe64 ile mt32 arasındaki farkları özümsememize müsaade etmiyor. Shax'ın beeperlarımız hakkındaki bitmez eleştirilerini anlamakta zorlanıyoruz lakin biz tamtamlarla veri aktarılan bir dönemden geliyoruz, beeper iletişimin temel aracıydı o zaman :D Cd'rom'unuzun lazerinin saniyede 1228800 kere deliklere girip çıkması bize fazla geliyor.

...

Hayır hayır, burdaki herkes aynı zamanda PC treninde uzun bir yolculuk yaptı. Fakat PC de yelpaze çok geniş olduğu için "gotta catch'em all!" çok iddalı birşey. Her dinozor toplama işine PC'nin kapısında son verir.

Hoşgeldin.

Çevrimdışı Shax

  • Yönetici
  • Normalleşmiş Retroman
  • *
  • İleti: 1206
Ynt: Ne içirdiniz bana? Burası neresi?
« Yanıtla #3 : 03 Ağustos 2018, 13:16:15 »
Shax'ın beeperlarımız hakkındaki bitmez eleştirilerini anlamakta zorlanıyoruz...

 Al sana AY yuzunden zarar goren binlerce isitme sisteminden biri. Anlamakta degil duymakta bile zorlanacaksin yakinda. Oysa ben hep farkindaydim bir terslik oldugunun. Ilk defa Video oyun kutusu gordugum gun anlamistim bunu. Cover art' a bakiyorsun bambaska, ekranda gordugun bambaska. Yer mi trakya cocugu? 8-Bit bastan asagi yalandi, bir komplo. Beeper diyor hala gelmis. 

 Bu arada, hosgeldin Najaz.
Sahip oldukların zamanla sana sahip olur.

Çevrimdışı Ref

  • Yönetici
  • Özgür Retrocu
  • *
  • İleti: 2866
  • Advanced User Simulator
    • ae unutmadan
Ynt: Ne içirdiniz bana? Burası neresi?
« Yanıtla #4 : 03 Ağustos 2018, 17:36:38 »
Cover art' a bakiyorsun bambaska, ekranda gordugun bambaska. Yer mi trakya cocugu? 8-Bit bastan asagi yalandi, bir komplo.
Ben bi fark göremiyorum, cover art ile screenshot neredeyse bire bir aynı. Elbette spectrum'un renk paleti biraz kıt olduğundan dolayı gemiyi mor yapmak zorunda kalmışlar ama o kadar kusur kadı kızında da olur. Hep sğyleriz sen çok seçicisindir diye. Yok koleksiyonculuk elden gidiyeh, yok hurdalar geliyyeh, hani hurda falan gelmedi, takıyorum çalışıyor.



Çevrimdışı Shax

  • Yönetici
  • Normalleşmiş Retroman
  • *
  • İleti: 1206
Ynt: Ne içirdiniz bana? Burası neresi?
« Yanıtla #5 : 03 Ağustos 2018, 17:41:37 »
 Bir de palet mi diyorsunuz siz o bir kac renge? Vah vah vah...

Not: Eminim bu paleti yaratan insan renk koruydu ya da paleti yarattiktan sonra renk koru oldu.
Sahip oldukların zamanla sana sahip olur.

Çevrimdışı Najaz

  • Retromanik
  • *****
  • İleti: 24
Ynt: Ne içirdiniz bana? Burası neresi?
« Yanıtla #6 : 03 Ağustos 2018, 21:00:04 »
Bu sıcak ve samimi karşılama için hepinize teşekkür ederim...

@Alcofribas, Topkapı Bilgisayar'la birkaç defa alışverişim olmuştu. Hatta şöyle diyeyim, Levent Pekcan üstadın Teknoseyir'e konuk ettiği ELSA GLoria-L grafik kartının küçük kardeşi olan GLoria-M'i oradan satın almıştım.

Ancak İstanbul dışında (Eskişehir'de) yaşayan biri olarak ne yazık ki sizin bahsettiğiniz yerleri düzenli ziyaret etme imkanım yok. Bu yüzden benim ava çıktığım mecralar Sahibinden, GG, Letgo ve DH 2. el forumlarıyla sınırlı.

@Ref, şu an 39 yaşının sonuna yaklaşmakta olan biri olarak, Commodore ve Amiga dönemlerini ıskaladığımı ve bu yüzden kendimi çok şanssız hissettiğimi söyleyebilirim. Daha öncesi ise tam bir hiçlik bende; ateşin bulunmasından önceki karanlık çağlar misali :) Şöyle ki, Commodore ile ilişkimiz, ilkokul 4. sınıfta sınıf arkadaşıma alınan C64'te, haftada 1 gün yapılan arkadaş ziyaretlerinde oynanan oyunlarla sınırlıyken, Anadolu Lisesi sınavlarında başarı karşılığında söz kesilen Amiga 500'le izdivacımız ne yazık ki başlayamadan bitmişti :( Zira o dönemde yakın bir aile dostumuzun Romar firmasının bayiliğini alması ve Romar'ın ithal ettiği Epson marka PC'leri bizimkilere "Amiga'da bu çocuk harcanır, oyundan başını kaldıramaz. Size PC vereyim, ders notları roketlesin!" şeklindeki dolduruşları sayesinde, bilgisayarla ilk yakın temasım 8086 işlemcili bir Epson PC ile oldu. Ve evet, PC Speaker'a ve Monochrome monitörüme uzun bir müddet tahammül etmek zorunda kaldım...

İşte bu tahammül ve sabır döneminin meyvesidir, retro PC bileşenlerini toplayışım. Zira o yokluk döneminde, bilgisayar dergilerinde çıkan Matrox Millennium, AWE64 reklamlarına, böyle Küçük Emrah'ın vitrinin dışından ağzının suyu aka aka lokantaya baktığı gibi bakardım.

Ancak bu güdü "hepsini toplayayım" fikrine evrilmedi, bunun imkansız olduğunun farkındayım. O yüzden ya kullanmak isteyip de o dönemdeki kısıtlı imkanlar sebebiyle sahip olamadığım, ya da bizzat kullanıp sonra nedense elimden çıkardığım parçaları toplamaya gayret ediyorum. İşin bir başka yönü de şu: Eski bir donanıma rastladığım ve onu satın alıp mantar panoma eklediğim zaman, sanki böyle sahipsiz bir sokak kedisini evime alıp ona sıcak bir yuva sağlamışım gibi hissediyorum :)

@Shax ile tanışıklığımız olduğu ortaya çıktı ve bu benim için güzel bir sürpriz oldu. Kendisinin kısa süreli CHW ziyaretlerinde tanış olmuş ve yine retro PC donanımı üzerine birkaç kelam etmiştik. Ona burada rastlayınca, yıllardır görmediğim eski bir arkadaşımla yeniden (ve hiç ummadığım bir zamanda) karşılaşmışım gibi sevindim :)