Ref bir zx spectrumcudur. Ama tesadüfen. Çocukken ailesine atari 2600 tarifini şu şekilde vermiştir: "Böyle şu büyüklükte, simsiyah, üzerinde düğmeler falan var, atari işte..." Ve annesi beyaz eşyacıya gitmiş, ve tarife tam olarak uyan bir zx spectrum kapmış ve dükkandan çıkmıştır. Unutmayınız taa ki playstation çıkana kadar, üzerinde oyun oynanan herhangi bir alete "ateri" denmiştir. (bu satın alma işlemi sırasında neden evde olduğumu, neden benim de gitmediğimi sadece yakın arkadaşlarım bilmektedir--mi acaba?)
O dönemden sonra diğer makineler benim için hep sıradan "ateriler" olarak kalmıştır. AtariVCS(=
Adventure), C64(=wizard of wor), Atari800XL(=international karate),Oric Atmos(=harrier attack) hatta atari ST(=hostages) bile üzerinde oyun oynanan aterilerdi. Fakat amiga ile yakinen tanışınca durum bu kadar basit olmadı. Amiga yıllarım son derece üretken geçmiştir. Amiga bugün bile vazgeçemediğim bir tutkudur.
Malesef 1994 sonunda Bilkent'de internet ile tanışmam durumu değiştirecekti. Artık BBS'ler ve hatta hitnet bile demode olmaya başlamıştı, her ne kadar ibrowse ve aweb olsa da, amiga ile internet deneyimi can sıkıcı hale gelmişti. Birçok AMIrc kullanıcısının "DoMinO is a really lame software pirate" tarzı (oops domino güme gitti) kanal mesajları, amiga ve
grapevine ile bu işin yürümeyeceğini gösteriyordu (A500'ümde a1200'den daha fazla ram olduğu için a500 ile internete giriyordum -miami bütün ram'i yiyordu-, 500 ile Amirc kullanamıyordum).
Ve 1996'da internete girmek ve mine sweeper oynamak için arkadaşlarımı rahatsız etmeyi bırakıp bir PC aldım ve windows 95 kurdum. Internet'in hakimi oldum. Bu realizasyon dönemi beni Ref'likten almış ve internetteki tüm tartışma mekanlarına gerçek adımla girme çılgınlığını bahşetmişti.
PC işinin b*ku çıkana kadar PC'de takılmış, amiga vs. pc tartışmalarına amiga tarafında kalarak katılmış, sonra amiga emülasyonu ile amiga disketlerimi raftan indirmeye başlamıştım. Bu durum, 2006'ya kadar devam etmiş, artık emülasyonun gerçek makinenin keyfini vermediğine tam olarak inandığım anda son bulmuştur.
Bu noktada hatamı görmüş ve arkadaşlara dağıttığım, kilerde çürümeye terk ettiğim tüm retrolarımı toplayıp tamir edip temizleyerek ayağa kalkacak, ref'in dönüşünü gerçekleştirecektim. Fakat hiçbir değişim cezasız kalamaz. PC canavarını kesmiş ve gerçekleri görmüş olsam da, retro camiasının ayaklar altında olması ile yüzleşmek zorunda idim. Bundan sonrası, bu şeytansı "hobi"nin beni ele geçirişini keyifle izlemek, bu arada retro merakıma bir rota vermek ve karanlık tarafa geçmemek için doğru arkadaşlıklar kurmaya çalışmakla sürmektedir. Aydınlık yolu gösteren, bu yolda beraber yürüyen ve yürümek isteyecek arkadaşlarıma selamlar olsun.
Quiz: Peki "Ref" neyin nesidir?