Aslında bu tartışmadan anladık ki, tek bir forumun birçok işi yerine getirmesi bir nevi "isviçre çakısı" görevi görmesi pek mümkün değil.
Retrojen'e dönersem -ki benim umursadığım kısım bu-, retrojen elit mi değil mi sorusunu cevaplamak gerekiyor galiba. Çünkü hem 7D dedikodularında, hem de internet üzerinde bu "elitlik" bir problem olarak işaret ediliyor.
Ben Retrojen'i her zaman daha küçük ama daha elit bir kitle olarak gördüm.
"Elit" 90'larda scene tarafından, piyasanın içinde olan herkes için kullanılan genel bir kavram. Ortaçağ avrupasından kalma "seçilmiş kişi" anlamına gelir, bu yüzden irrite edicidir. Öyle ki ne kadar yetenekli olursanız olun, onların arasına geçmeniz mümkün olmayabilir. Bir kabul edilme, davet ve seçilmişlik durumu vardır.
Evet, birçok kişi gibi skate'de doğru tespit etmiş, retrojen bu yapıya benzeyen, sınıfsal bir kitle. Fakat "elit"lik bir durum yoktur, insanları seçip boy boylayıp soy soylamıyoruz. Ama retrojen bir "sınıf" kitlesi kesinlikle.
Bunu da açıklamak için "Retro Kültür" denen
zubizarettadan bahsetmem gerekiyor. Peterson, kültürü 4 başlıkta tanımlıyor: "normlar, değerler, inançlar ve anlamlı semboller". "Zubizateratta" kelimesini bilerek seçtim. İşte retro kültür o kelimedir. Anlarsınız ya da anlayamazsınız. İşte burada bir sınıf oluştu bile. ...ve bu işin katmanları da var. Cgtr'de takıldıysanız Zubizarettayı bilir 7Dx'den haberdar olmayabilirsiniz. Ondan haberdar olup ama trds'de olmadığınız için megablast.avi'den haberdar olmayabilirsiniz. 10 print "arda";:goto 10 yazabilip, ld hl, 16384 nedir anlamayabilirsiniz. Bunlar bu gün içinde yaşadığımız Türk retro bilgisayar kültürünün değer ve sembolleri. Bunları yaşadık, bu olaylara karşı tepkiler verdik, ve bu kültür ürünlerinin sonucunda 3 farklı forum var elimizde.
Birincisi cgtr, hiçbir filtreden geçmeyen, scenerinden satıcısına, playstation4'cüsünden amigacısına kadar herkese açık özgür bir ortam. Karşısında tr-demoscene var, orası da kimseye git demese de, daha önce scene'den olmayanlara yapılan zulümleri sıkça gördük. Bir de scener'ların sayısı çok az. Yani iki elin parmağını geçmeyecek kadar. Bunlar da her zaman bir rekabet içinde oldukları için bir araya geldiklerinde sadece çekişmeler konuşuluyor.
Retrojen nedir? "Retrojen", "Retro Jenerasyonu" demek. Burada retrojen'in doldurduğu boşluk şu oluyor: cgtr'de yeterince zaman geçirip "kültürlenince" (bunu pozitif anlamda söylüyorum) cgtr'nin homojen kitlesi ayağınıza dolaşmaya başlıyor.cgtr'de güzel bir başlangıç yapmak mümkün. Fakat bahsettiğim "kültürlenme" olduktan sonra iki yere çıkıyorsunuz. Ben giriş seviyesinde takılıp "ah ne güzel günlerdi yazıcıoğlu hey gidi teşekkürler mutluluklar dilerim" çiçek çocuk olacaksınız, ya da "aslında ben bu işe ciddi bakmaya başladım" diyeceksiniz.
İşte o seviyede tr-demoscene çok ötede kalıyor. Cgtr'den "kadıköyde bit pazarı" muhabbetinden çıkmış biri olarak , Kod, asm, emacs, directx, 4k, textmode, twister, script dille demo yasak, bunlar bir anda duvar gibi dizilecektir karşınıza.
Peki retrojen elit değil mi? Değil. Retrojen elit değil fakat biz o ikinci basamak olmak istiyoruz. Bu seviyede hem asm sorularına cevap oluşturabilecek bir ortam oluyor, hem de yeni girenler için dayaktan ziyade "sen önce bir kendini tanıt, biraz dinle, biraz cgtr'de takıl, ekütüphaneyi hatim et, dergiyi oku, plazmayı oku, biraz google ara, biz burda ne diyoruz anla, ona göre faydalı laflar et" tarzı bir beklenti var. Yani adam kapıdan giriyor, "skerim lan topuzunuzu" dediği anda bizde thor var
Bu sebepten üyelerimizin neredeyse tamamı hem cgtr'de hem retrojen'de bulunuyor. Retrojende dönen muhabbetin aynısı cgtr'de de dönebilir. Cgtr bu ortamı sunuyor. Orada da aynı adamlar var, aynı muhabbet dönüyor, ama orada muhabbeti döndürenlerin arasına çiçek çocuklar sürekli karışıp muhabbet başka bir yöne çekiliyor.
Fakat cgtr'de yakalanmış olan "ahbaplık" havası retrojende kesinlikle yok. Bu da "sınıfsal" kitlelerin ana problemidir, herkes işinde gücünde ve kendi hayallerinde olduğundan samimiyeti ilerletecek derecede tanışıklık oluşmayabiliyor. Tanınma üretilen artı değer üzerinden gerçekleşiyor. Trds'de ise bu zirve noktasında. Orada kitle ikiye ayrılmış durumda, üretenler-üretmeyenler. Üretmeyenler bırakın unutulmayı, özellikle tespit edilip aşağılanıyor.
Sonuç, retrojen, rastgele muhabbet edip geçmişi yad etmek için değil, daha hedefe yoğunlaşmış bir oluşumdur. Eğer sadece boş vakit geçirmek için değil, bu işte ilerlemeyi ve daha fazla mesai harcamayı düşünüyorsanız burası doğru yerdir. Bu sebepten Alco retrojen'i iki forumun da ortak noktası zannetmiş. Halbuki değil, doğrusu iki forumun ortasındaki boşlukta kalan geçit demek bence daha doğru. Ama giriş, gelişme, sonuç olarak bölümlersek, gelişme kısmı bir hikayenin en uzun ve kapsayıcı kısmıdır. Bunu da unutmayalım
edit: yanlış anlaşılmaları engellemek için örnekleri çıkardım