Çoluk çocuk iş güç derken yürüyüşe katılma fırsatım olmadı. Pek tv'de izleyemiyorum ama her gün mecburen trafikte 3-4 saat radyo dinliyorum ve genelde haber radyosu dışında birşey dinlemem. Bugün bloomberg'deki birkaç cümlelik bir haber dışında hiçbirşey duymadım yürüyüşle ilgili. Sonra bu durum da gayet mantıklı geldi. Zaten DnR gibi medya pazarlayan kuruluşlar zaten dikey tekelleşerek basın&yayın kuruluşlarında da elinde tutan kuruluşlar. Yani bu sansür/filtre olayı asıl bu yayın kuruluşlarının işine geliyor. Artık meydan yine aptal kutusu tv'ye kalacak.
Yani ben yine bu "sansür"ün sansür olmadığı, tersine bir filtrelemeden ibaret olduğunu düşünüyorum. Zaten bütün dünyada anti-piracy yasaları dev ulusötesi şirketler tarafından dayatılıyor, bu savaş firmalar tarafından finanse ediliyor. Eh bizim ılımlı islamcılarımızda liberal bir tavırda, "şirketçi" davrandıkları için bu tür işlere tam destek veriyorlar. Haa hazır filtreye başlamışken, bizim işler de aradan çıksın tavrındalar. Bu işin altından sony dmc, warner biraderler, Spielberg, Geffen ve Katzenberg hemşolar, viacom, virgin falan da çıkacaktır.
Günümüz dünyasında tek tanrı para, ve işin içinde para yoksa emin olun kimse filtre falan koymakla uğraşmaz. Bu benim düşüncelerim, bazıları buna conspiracy theory diyor, ama bana başka bir açıklama tatminkar gelmiyor.
Ha eğer bu filtre çalışmaya başlarsa artık hususi olarak daha önce dokunmadığım türkiyede üretilen yapımları da seed listeme alacağımı duyururum. "Böyle saça böyle tarak" diye bir deyiş var...