Dağbimde çalıştığım dönemde yeni oyun gelmemesi, gelenlerin çok kısıtlı ve hep ucuz oyunlar olması nedeni ile müşterilerden şikayet alıyorduk. Bu durumu Ali Rıza abiye anlattım, “abi yeni oyun bulmamız lazım, hatta mümkünse tek disketlik oyunlar olursa çok satarız” vs diyerek. O da bana o tip oyunları getirmek için İngiltere’ye gitmek gerektiğini, sadece oyun için gitmenin bu tip bir masrafa değmeyeceğini söylemişti. Çocuk aklı ile “yine de..” “keşke olsa” diyerek başka şeylere odaklanıp devam etmiştim.
Yaz tatili bitmiş, okula dönmüştüm ama yine her hafta mutlaka Ali Rıza abinin yanına uğruyordum. Bir gidişimde sana bir sürprizim var diyerek 5 tane kutusunda orijinal oyun disketi çıkardı. Hayatımda ilk kez, muhteşem görsellere sahip, içinde ingilizce kitapçığı olan oyun görüyordum. Gözlerim ışıl ışıl olmuştu. Bunları hemen kendime kopyalamak, müşterilere oyunları gururla anlatmak, “tüh keşke yaz olsaydı, çalışıyor olsaydım”, “zaten boş disketim yok” gibi düşünceler kafamdan geçerken, “İngiltere’ye giden bir arkadaşımdan rica ettim, aldı getirdi sağolsun. En çok satan oyunlarmış.” dedi. Hiçbirinde catalog görünmüyor, hepsi ICPM komutu ile çalışıyordu. Ki bu da kopyalamak için bir başka problemdi, çünkü mevcut kullandığımız program ICPM ile çalışan ya da 202k, 208k gibi korumalı disketleri çekmiyordu.
Moralimi bozmadan, ilk elime geleni (aslında gözüme kestirdiğimi, kutuda çok güzel bir kadın resmi vardı. Oyunun adı: Teenage Queen. Strip Poker oyunu idi) yükleyip biraz kurcaladıktan sonra Ali Rıza abiye, bunları kopyalamanın zor olabileceğini ve evde bunların üstünde çalışmak istediğimi söyledim. Ali Rıza abi, teknik konulara çok girmese de zaman zaman beni şaşırtan bilgiler paylaşırdı ki ona hem bu konularda hem de insan olmak konusunda çok şey borçlu olduğumu belirtmek isterim. Yine benzer bir edayla, ofisin sol tarafındaki masasına gidip, çekmecesinden başka bir disket çıkardı. “Al, bununla kopyalarsın ancak.” dedi ve meşhur Discology disketini uzattı. Ne olduğunu bilmediğim için önce saf saf baktım, sonra disketi sürücüye yerleştirip çalıştırdım. Karşıma grafikli bir menü çıkınca iyice ilgimi çekti fakat menü ingilizce değildi. “Abi bunun menülerini anlamadım ben. Nasıl kopyalacağız?” Dedim, “Artık o kadarını da sen düşün.” diyerek elime oyunlardan 2 tanesi ile bir de boş disket verip eve yolladı.
Discology ile tanışmam, oyunların binary dosyalarını patlatmam bu şekilde olmuştu. Marifetmiş gibi tüm oyunlara “Cracked by Unay” yazardım.
Oyunlar aklımda kaldığı kadarı ile aşağıdakilerdi sanırım.
Gauntlet III
Teenage Queen
Savage
Batman