Gönderen Konu: Ronald Pieket Weeserik ile söyleşi  (Okunma sayısı 9368 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Alco

  • Yönetici
  • Özgür Retrocu
  • *
  • İleti: 2133
  • "Kahraman olmak, dürüst olmaktan kolaydır" Luigi P
    • Sizin Amstrad
Ronald Pieket Weeserik ile söyleşi
« : 03 Haziran 2011, 22:41:49 »
Efsanevi Amiga oyunlarının efsanevi programcısı Ronald Pieket Weeserik ile güzel bir söyleşi gerçekleştirmişler. Adamın hayat hikayesi de bir enteresan. Speccy ile başlamış ve sanki Emrah modunda "işsiz kalmamak için coder oldum abi" tadında devam etmiş. Bir de ortalamaya göre biraz yaşlı sanırım. Onu efsane haline getiren oyunları:

***Silkworm - Code
***Ninja Warriors - Code and music
***St Dragon - Some sound effects
***SWIV - Code and design
***Rodland - Code and music
***Q-Bic - Code, graphics, music and sound

http://www.codetapper.com/amiga/interviews/ronald-pieket-weeserik/

22 Ağustos'dan sonra bakarsın 80lere döneriz diye ekte screen capture olarak da koydum. En azından kağıda basıp WCde dergi tadında okunabilir. Bundan sonra URL linklerini böyle atmayı düşünüyorum. Retrojen'e girilebildiği müddetçe işe yarar bir taktik!

***Dosya boyutu fazla geldi. Daha sonra eklerim :)



Çevrimdışı Ref

  • Yönetici
  • Özgür Retrocu
  • *
  • İleti: 2883
  • Advanced User Simulator
    • ae unutmadan
Ynt: Ronald Pieket Weeserik ile söyleşi
« Yanıtla #1 : 05 Haziran 2011, 10:29:55 »
Silkworm'u tek jetonla (amigada credit kullanmadan yani) hem de jeep ile bitirebilen güruhtan olmamın tek sebebi, Silkworm'un amiga versiyonunun arcade'inden çok daha eğlenceli, çok daha dengeli olmasıdır. Müziği, grafikleri zaten süper, ama kodcu bakış açısından, oyunun onlarca merminin (bazen yüzü buluyordur, özellikle son bölümde) yanı sıra koca koca parçalardan oluşan ara patronları problemsiz göstermesi, hatta bir sonraki dalgada saldıracak helikopterlerin arkaplanda slüet olarak minik minik yaklaşıyor olması detayını da eklemeden geçmemiş olmaları önemlidir. (bu cümleyi çözmek puzzle yapmak gibi olacak eheh)

Yanlız adamın maharetlerine bakınca aklıma nightlord geldi :D code, code& music, code & design, gfx, music&sound :D

Boş vakitlerinde barlarda gitar da çalıyorsa tamamdır. Bir de duyduğum kadarıyla Weeserik'in çıkarmadığı bir dergi varmış. Cuk.

Çevrimdışı Alco

  • Yönetici
  • Özgür Retrocu
  • *
  • İleti: 2133
  • "Kahraman olmak, dürüst olmaktan kolaydır" Luigi P
    • Sizin Amstrad
Ynt: Ronald Pieket Weeserik ile söyleşi
« Yanıtla #2 : 05 Haziran 2011, 23:51:21 »
Harrier Attack gibi kült bir oyun dururken Silkworm'a böyle şaheser muamelesi yapman enteresan :)

Yanlız adamın maharetlerine bakınca aklıma nightlord geldi :D code, code& music, code & design, gfx, music&sound :D

Boş vakitlerinde barlarda gitar da çalıyorsa tamamdır. Bir de duyduğum kadarıyla Weeserik'in çıkarmadığı bir dergi varmış. Cuk.

Böyle one man army türü adamların, diğerlerinin içindeki şevkin kırılmaması için ortadan kaldırılması lazım :)

Çevrimdışı Ref

  • Yönetici
  • Özgür Retrocu
  • *
  • İleti: 2883
  • Advanced User Simulator
    • ae unutmadan
Ynt: Ronald Pieket Weeserik ile söyleşi
« Yanıtla #3 : 06 Haziran 2011, 19:14:57 »
Harrier Attack gibi kült bir oyun dururken Silkworm'a böyle şaheser muamelesi yapman enteresan :)

Kulvarlar farklı, biri 8bit diğeri 16.

Çevrimdışı Alco

  • Yönetici
  • Özgür Retrocu
  • *
  • İleti: 2133
  • "Kahraman olmak, dürüst olmaktan kolaydır" Luigi P
    • Sizin Amstrad
Ynt: Ronald Pieket Weeserik ile söyleşi
« Yanıtla #4 : 07 Haziran 2011, 03:59:33 »
Adam Speccyci işte! Almış 8bit Harrier Attack'i yapmış 16bit Silkworm...

Çevrimdışı nightlord

  • RAAT
  • Tedavideki Retromanik
  • *
  • İleti: 389
    • Night Network
Ynt: Ronald Pieket Weeserik ile söyleşi
« Yanıtla #5 : 10 Haziran 2011, 20:53:47 »
vaaay Ninja Warriors. Aman yarabbi koptum gittim....

Arkadaslar sene 1990 Subat. ben yillardan sonra C64'u almak uzereyim. Daha bilgisayari almadan hazirlik olsun diye 90 Ocak ve subat aylarinda Commodore dergisinin 47. ve 48. sayilarini aldim. 48. sayida Ninja Warriors tanitimi vardi. Ben o sirada oyunlara bakip hangisi Amiga hangisi C64 diye hemen kontrol ederdim. Tabi once resimlere bakip vaoooow ne sahane bi oyuna benziyo dedigim her oyun Amiga oyunu cikardi (kalles teleteknik amiga satmaya calisiyordu o yillarda tabi). Ama arada bir C64 oyunlarindan guzel olanlara bakip "olsun iste 64'te guzel" falan derdim kendi kendime.

Iste o Ninja Warriors tanitimini hikaye okur gibi 50 kere okumustum. o iki sayi icindeki favori oyun tanitimimdi. Tabi bi de 47. sayida adventure bolumunde ya Deja Vu ya Borrowed Time'dan ikisinden biri vardi (hem de c64) ona da cok bayilmistim.

Bir de 47. sayida C64 ile masaustu yayincilik yazisi vardi. Lazer printerlardan, sayfa duzeninin nasil yapilmasi gerektiginden, font seciminden falan bahsediyordu (ceviri yaziydi tabii ki)

Aah ah ilginctir ki, bugune kadar elimde bunca imkan olmasina ragmen, ne Ninja Warriors'u, ne Borrowed Time'i ne de Deja Vu'yu bir kere bile oynamadim. Commodore'u ilk aldigimda Ankara'daki bilgisayarcilarda aramistim bu oyunlari ama bulamamistim. Sonra da unutmusum

Çevrimdışı Ref

  • Yönetici
  • Özgür Retrocu
  • *
  • İleti: 2883
  • Advanced User Simulator
    • ae unutmadan
Ynt: Ronald Pieket Weeserik ile söyleşi
« Yanıtla #6 : 11 Haziran 2011, 22:44:32 »
Aah ah ilginctir ki, bugune kadar elimde bunca imkan olmasina ragmen, ne Ninja Warriors'u, ne Borrowed Time'i ne de Deja Vu'yu bir kere bile oynamadim. Commodore'u ilk aldigimda Ankara'daki bilgisayarcilarda aramistim bu oyunlari ama bulamamistim. Sonra da unutmusum

Aaah, nightlord, nija warriors'u galleria fame city'de arcade olarak oynamış sonra da amigadaki conversion'unun rezilliğinden dolayı 3-5 denemeden sonra bırakmış bir adam olarak hiçbirşey kaçırmadığını gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Fakat "Deja Vu" için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Ben o oyunu amigada oynamıştım, ve daha önce 8bitlerde oynadığım adventure'lara benzemiyordu. Drag&drop falan, süper grafikler, beynime işlemiş işte. Sonra bu oyundan aldığım gazla başta Magnetic Scrolls'un Corruption'ı olmak üzere, KGB, maupiti island,mortville manor, crime city gibi bütün suç dramalarını oynamıştım. Tabii bu ilerleyen yılalrda adventure tutkum perçinlenerek arttı çünkü ortamda mac gibi sağlam bir katalizör mevcuttu. Sonra zaten adventure çağı başladı adeta, delphine, lucas arts, sierra, core design, cinemaware, infogrames, horrorsoft point&click olayına gaz verirken, infocom ve magnetic scrolls text adventure'larda son noktaya ulaşmışlardı. (Hatta benim de yazmış olduğum bir text tabanlı adventure oyunu var-eheheh)

Sonuç, Deja vu güzeldi yav :)