Herkese selamlar,
Ben Bora Yurtören, tam retro bilgisayarlara merakı olacak şekilde 55 yaşımdayım. 16 yaşımdan beri amatör (hobi) elektronikçiyim. Ankara'lıyım ama son 3 yıldır İstanbul'da yaşıyorum. "Bilgisayar" kavramı ile 1982 yılında lise matematik hocam sayesinde tanıştım. Derse getirdiği, son derece dandik görünümlü bir plastik kutuyu bir televizyona bağlayıp çalıştırdı, "Bu bir bilgisayar, Sinclair ZX81" dedi ve BASIC ile basit 1-2 şey gösterdi. Benim kafam hissedeceğim şekilde yandı ve büyülendim. Sordum soruşturdum, nerede satılır öğrendim. Kızılay'da Tepum Bilgisayar! O gün okul çıkışı gittim, ZX81'in artık eski model olduğunu, yeni ve "renkli" modeli olan Spectrum'un çıktığını öğrendim. Hatta demo makinaları vardı ve başına oturup kurcalama imkanı da vardı! Ondan sonraki 5 ay ben hergün okul çıkışı oradaydım, deli gibi öğrendim, bir tür gönüllü part-time eleman olarak gelene gidene Spectrum anlatmaya hatta satış yapmaya bile başladım. yıl 1983 oldu, okul bitiyor yaz tatili gelmek üzereyken de nihayet babamı "indirimli verecekler" büyülü sözüyle ikna edip götürdüm ve nihayet bir Sinclair Spectrum 48K (issue 2) sahibi oldum.
1983 yılından 1989 yılına kadar aktif kullandığım Spectrum'u, (artık PC'nin hayatıma ciddi şekilde girmiş olması ile toz tutmakta olduğu için) 1991 yılında özenle paketledim ve kaldırdım. Ve bu paket izlediğim bir YouTube videosunun gaza getirmesi ile 2018 yılında açıldı! Çalışır vaziyetteyken paketlediğim eski dostumu fişe taktım ve 3 dakika kadar çalıştıktan sonra karşıma çıkan siyah ekrana bakakaldım... 3 tane 4116 RAM ve meşhur ULA sizlere ömür çünkü kapasitörler durdukları yerde kuruyup gitmişler... Yaklaşık 1 yıl süren okuyup öğrenme ve ULA temin etme macerasından sonra tekrardan kavuştuk kendisiyle... Tabii retro merakı başlayınca durmuyor, uzun hikayeyi özetlersek eski dostu çalıştırdıktan sonra sıfırdan 2 tane daha Spectrum yaptım (issue 4v, Harlequin 128 4A) ve bir tane de orijinal Spectrum+ 128 (Toastrack) edindim. Bunlar için bir çok ilave kart imalatları vs derken baktım ki Spectrum artık tamam, yeni ufuk lazım ve çocukluğumun bir başka kahramanı olan Commodore 64'e gözümü diktim. Benim hiç C64'üm olmadı ama o zamanlardaki en yakın arkadaşım ve elektronik proje ortağımda vardı. Ondayken C64, bendeyken Spectrum ile uğraşırdık. O yüzden onun da ayrı bir yeri var. Bugün itibarıyla bir bozuk C64 aldım. Madem bozuk Spectrum bana bu kadar çok şey öğretti, bozuk C64 de bir o kadar öğretir diye umuyorum...
Merhaba Retrojen! Bir deli daha ilave oldu. :-)