Ref'in parti raporu:Bu sefer bekletmeden parti raporunu yazayım dedim. 7DX'in ev sahipleri olan Hydrogen, Endo ve Skate'in, partiyi bahar mevsimine kaydırma planlarını uygulamaya koyduklarını görmek benim için biraz sürpriz oldu aslında. Henüz aralık ayı partisinin teri üzerimizden kalkmadan kendimizi yeni partinin kapısının önünde bulduk.
Benim tamamen kişisel sebeplerden dolayı katılma olasılığım düşük olsa da, bir grup bilgisayar meraklısının benden habersiz eğleniyor olduğunu düşünmek bağrımda bir baskıya yol açtığından, resmen iki elimden kanlar damlayarak parti mekanına gece yarısı gibi baskın yaptım.
7Dx-13 parti mekanından bir görüntü (ben partiye gitmediğimde gerçekleştiğini tahmin ettiğim görüntü)Mekana doğru araba kullanırken partideki kitlenin çılgınca eğlendiğini, her zamanki gibi deli gibi dans ederken bir taraftan kod yazdıklarını, bir ellerinde şampanya diğer ellerinde joystick olan kızların pixel grafik çizdiğini çok iyi biliyordum. Fakat her nasılsa bu sene kızlar yoktu ve dans pistini kurmadıkları için herkes bilgisayar masalarına oturmuş, laptop ekranlarına bakıyorlardı. Zaten mekanda toplasan 20 kişi vardı. Geri kalan kısım, bahçede kapının önüne atılmış yastıklarda yatarak mangalda pişen sucukları lüpletmekte, yüksek masaların üzerindeki kuruyemişleri kemirmekte, yemek bulamayanlarda vıcık vıcık terlemiş şekilde pota altında basket oynamaktaydılar. Bütün bu kalabalığın toplam 60-70 kişi tutabileceğini hesaplamaktayım.
Daha topu topu 15-20 kişi ile selamlaşmıştım ki, salonun ortasında etrafa ışıklar saçan bir *şey* gördüm. Mekana girdiğimde kesinlikle en dikkat çekici alet "bana bakın, ben burdayım, beni sevin!" diye bağıran amiga kabin projesiydi. Bir süredir cgtr'yi kontrol etmediğim için bu kabini görmek beni bayağı şaşırttı ve wizofwor meğer bir süredir meşgulmüş. Bu projenin finansör ve tasarımcısı wizofwor, üretimine yön veren yavuzg olmuş, kullanıcısı ise ben oldum. Kenarındaki lastik kaplama yapışmamıştı bütün gece onunla uğraştım. Ama bezel ve joystick filigranı harika olmuş.

Bu kabinin başında biraz oyalandım ama aklım bir taraftan Zomco ekibindeydi, meğer onlarda bir her zamanki mekanımıza mevzilenmişler, uzaktan ses çıkarmadan beni izliyorlarmış, kafamı çevirdiğimde 3 kafanın bana odaklandığını farkettim.

Hemen gidip zomco ile selamlaştık. Son yılların en aktif grubu olan zomco olmasa 7D'de her yıl en az üç ürün eksik olacaktı. Bu sene o kadar kasıp gelmemin sebebi domino, behlül ve yaren'in orada olmasıdır. Adamlar senelerdir zonguldak'a mecidiyeköy muamelesi yapıyorlar.
Ardından özayturay ile resmen tanışmış olduk. O da 50hz'lik monitörü ve chameleon emülatör ile mekana kurulmuştu. Ayrıca özkan da birsürü acaip şey getirmişti fakat incelemeye fırsat bulamadım. Sanırım bir arcade board getirmişti, pek ilgilendiğim bir konu olmadığı için daha çok commodore ve amiga mekanlarında kalmayı tercih ettim. Arcane yine elinde joystick, c64 üzerinde pixelliyordu. Ama bu sefer işi yetiştiremedi. Bu arada profesyonel hayatında da tüm 3D tasarım ve animasyon işlerini c64 joysticki ile yaptığını öğrendim (şaka, ama öyle olsa şaşırmazdım).
Partide ayrıca Bug'dan ahbap olduğumuz ve partiye son birkaç senedir katılan Oğuz ile karşılaştık. Oğuz, tek kişilik dev kadro şeklinde, profesyonel bir oyun geliştiricisi, 7D'yi takip etmesi çok güzel. Ragnor da ekibe katılınca keyifle sektörün içinden bilgiler akmaya başladı. Sektör demişken, bu sefer partide seminer yoktu. Bunun yerine Hydrogen'e emanet edilmiş mevlüt dinç arşivini gizlice dikizleme imkanı bulduk. Mev Dinc'in vivid image yıllarından kalma oyunları kutulu bir şekilde çok iyi korunmuş halde kurcaladık. Bütün kutuları tek tek açtık, ayrıca vivid image'ın ilk logosunun filigran eskizleri ve street racer oyununun tanıtım organizasyonlarından fotografları da iyice hatim ettik. Ayrıca bir kutu içinde geliştirme disketleri olduğunu düşündüğümüz 5.25'lik floppy diskleri bulunuyordu, bunların üzerinde de "sam coupe", "spectrum utilities", "second samurai tools" gibi ibareler vardı. Bu disketlerin içinden kaynak kodları falan çıkarsa çok güzel olur.
Sonra çıkıp geleneksel yemek işlemlerini hallettik, döndüğümüzde ise yine bolca muhabbet, dondurma, çay ve kahve standına saldırma ritüellerini gerçekleştirdik. Bu arada Amiga kabini herkesin ilgisini çekiyordu, bol bol oyun oynandı. Bir ara çeşitli demoları izledik, sonra Domino'nun eski stil oyunlarını kurcaladık, kabul etmek lazım, domino konu basic bile olsa, kod yazma konusunda çok titiz. Oyunların hepsi çok cilalı, sadece 10 yıl kadar geç çıkmışlardı.
Parti mekanından genellikle retrojen'in konuşlandığı masalarda bu sene özay ve joker vardı, zomco daha kenara geçmişti, ben ise birşey getirmediğim için göçebe yaşadım diyebilirim.Ardından Haldun'un masasına geçtik. Mathman, birsürü donanım getirmişti, ortamda küçük bir tezgah kurmuştu. Bundan sonraki partilerde de o tezgahın orada olmasını isterim. Birsürü faydalı amiga donanımını satışa koymuş: Amiga->ps2 mouse adaptörleri, ram kartlar, scsi harddiskler, bolca yedek amiga işlemcisi, denise, agnus, 68k'lar vs. Parası olana herşey kolay mirim.
Ragnor ile uzun bir süre oyun ve introlar üzerine sohbet edip, kendi yazdığım oyunları kurcaladım, sonra üzerinde çalıştığım pixel grafiği bitirmeye çalıştım. Amacım bir ürün hazırlamak değil idi, ama partiye gidip parti mekanında herhangi bir ürün için en azından çaba sarf etmezsem geceleri uyuyamıyorum. Gerekli çaba sarfedildi ama sabah 7'de kalmış biri olarak pil gece 4 gibi tamamen boşalmıştı. Şarj vakti gelmişti. 3 saat uyukladıktan sonra sabah 7 gibi açılmaya başladım. Baktım ön tarafta Mathman, sol tarafta malcolmxd çalışıyor, sağ tarafta zomco uyuyor. Kalkmaya çabaladım, çok zor oldu, sonunda uyanmak için bir oyun açtım, berbat şekilde oynayıp oyunu kaybedip sinirlenince uykum açılmış oldu.
Saat 7:30 gibi domino da uyanınca tekrar mathman, domino ile bir üçgen oluşturduk. Hydrogen, her zamanki gibi mekandaki neredeyse herkesle tek tek ilgilendi, beraber birkaç sefer uzunca süre konuştuk. Birkaç saatliğine onun c64'ünü ve ultimate disk sürücüsünü meşgul ettik, yapılan demoları ve yabancı scenerlerin konservatif davranışlarını tartıştık.
Saat ilerleyince tekrar bir kahvaltı saldırısı yapalım dedik. Ama delicesine yağan yağmur altında herkes sucuk gibi ıslandı. Islak kıyafetler içindeki karınlar poğaçalarla dolduruldu. Mekana döndüğümüzde yarışmalar başlamak üzereydi.

Yarışmalar başlamadan hemen önce wisdom'ın 256byte'lık raycast introsunu izledik, millet oo güzel olmuş, oylayalım bunu, kazanır bu falan diye mırıldanmaya başladı, sonunda hydrogen "yok arkadaşlar, bu yarışma değil, başlamadan önce güzel örnekler gösterelim dedik" falan diye ortamı sakinleştirdi. Parmaklar oylama butonlarından son anda kurtarıldı.
Burası biraz acıklı. Yarışmalarda bu sene, Zomco, ebolax, malcolm, spritus, savagery ve decipher (ile arkadaşı) vardı. Bu tüm kategorileri kapsayan bir liste. Yani birçok kategoride sadece tek bir ürün yarıştı. Bazı kategoriler boş kaldı. Ödül de yoktu zaten. Konu ödül değildi elbette, ama katılım, ürün ve kafa sayısı olarak çok azdı. Bunun sebepleri için yine "scene öldü", "scene'in yaş ortalaması her yıl 1 artıyor" gibi geyikler döndü. Ama güzel havaların bir etken olduğuna karar kılındı.
http://arda.kisafilm.org/fish/7DxEbolaxMusic.mp4Bu arada hem ortamın genel durumunu görebilmek, hem müzik yarışması sırasında ses seviyesinin nasıl zar yırtan kıvama geldiğini duymanızı sağlamak, hem de ebolax'ın bence çok rahat dinlenilen parçasının street fighter II'nin guile müziğini (11sn'den itibaren) anımsattığını siz de düşünüyormusunuz diye sormak için bu videoyu çektim, lütfen indirip izleyiniz. Ürünler orta karar idi, spritus'un birkaç saatte piksellediği grafik, yaren'in müziği, decipher'ın kadın idrar sisteminin bir simgelemi olduğuna karar kıldığımız wip introsu (biterse süper bir ürün olur). Haa, bir de resident'den çok güzel bir 256byte vardı. Bunları yakında 7D sitesinden indirebilirsiniz. Ürün az olduğu için tek tek eleştiri yazmak istemedim, fakat, herkes izledikten sonra ürünleri tartışmalıyız.
Bu senenin bence kişisel kazancı Malcolm-XD ile tanışmış olmaktı. Kendisi genç bir retroman, elinde zx spectrum bulunması ayrı bir güzellik. Ayrıca yarışma için bir mobil oyun hazırlamıştı. Muhabbeti de tatlı, güleryüzlü bir arkadaş. Kanım bayağı ısındı aslında. Umarım ilerleyen aylarda retro ateşi sönmez. Diğer taraftan savagery ile de ayak üstü kısaca tanıştık, meğer o da sıradışı bir insanmış, mekana motorsikleti ve atari falcon'u ile gelmiş, ayrıca bir chiptune hazırlamıştı. Wizofwor kabin ile imzasını attı, lw3d elinde bir kamera ile ortalıkta dolandı, özkano ile iki kelime anca muhabbet edebildik, sanırım benim geldiğim saatte onlar ayrılmak üzereydiler. Bu arada joker artık partiye ağırlığını koymaya başlamıştı, herkesle bol bol muhabbet etti, arkadaşlıklar ilerledi.
Bu sene mekandan feci bir canlı yayın vardı ama bu sefer de Nightlord yoktu.
Parti bu sefer çok hızlı kapandı. Saat akşam 5'i gösterirken daha herkes parti mekanında dolandığı halde, sandalyeler ters çevrilmeye başladı, masalar toplandı, kafe kapandı. Birkaç dakika içinde mekanı terkettik, gördüklerimizle vedalaştık ve zomco ekibini otogara bırakıp partiyi sonlandırdım.
Tabii bu metni birkaç saatlik uyku ile yazdığım için mutlaka atladığım şeyler olmuştur. Ama artık hafızam iyice zayıfladı, haftaya bu kadar bile yazamayabilirim

Benim gözümden parti böyle birşeydi , unuttuklarım varsa lütfen eklesinler.