Merhabalar,
Geçen gün, (uzaktan uzağa takip ettiğim) commodore gen tr forumuna üye oldum.
Orada da Sinclair ZX Spectrum'un 30. yaş günü münasebetiyle bir konu başlığı açılmıştı ve eski bir "Sinclairci" olarak ilk mesajımı o konu başlığına yazdım tabii ki.
Sözkonusu başlıkta Levent Pekcan ile konuk olarak Arda Erdikmen'in yaptığı "Tozlu Raflar" programını da izledim.
http://www.teknoseyir.com/48134/tozlu-raflar-ozel-sinclair-spectrum-30-yasinda/Gerçekten çok keyifli bir program olmuş.
Ardından, Arda Beyin kendi blogunu ziyaret edeyim dedim,
veee buraya "düştüm"
Tabii bu foruma da üye olmadan yapamadım...
Müsaadenizle, diğer tarafta yazmış olduğum "ilk mesajı" buraya da alıntılamak istiyorum:
Ben de eski bir "Sinclairci" olarak aranıza yeni katıldım.
Bir süreden beri forumu ilgiyle takip ediyordum, sonunda ben de katılayım dedim.
Aslında "tanışma" bölümüne yazmayı düşünüyordum ama madem Sinclair'in 30. yılını kutluyoruz, ben de bu konuya mesaj yazarak kendimi tanıtayım dedim.
Benim de hikayem pek çoğunuzunkiyle benzeşiyor:
Elebaşı olarak ben, küçük kardeşimle birlikte annemizi ve babamızı ikna etmek için epeyi dil dökmüştük. (Tabii "derslerimize yardımcı olur" bahanesini de kullanmayı ihmal etmemiştik, hatırladığım kadarıyla)
Sonunda, "Ancak herkes biriktirdiği harçlıkları vererek bu bilgisayarın alınmasına destek verirse alabiliriz." şartıyla babam ikna oldu.
Böylece kardeşim, ben ve hatta annem "biriktirdiğimiz harçıklarımızı" babama "destek" olarak verdik.
1984 ve 85 yaz tatili idi sanırım, babamla birlikte (sonradan Nişantaşı tarafları olduğunu anladığım) biryerlere gittik, bir iş hanına girdik veee "Sinclair ZX Spectrum 48K"ya kavuştuk.
(Nedense Tepum'dan değil de Bil-Merk'ten almışız. Yıllar sonra, Sinclair ile birlikte verilen İngilizce kullanım kılavuzu kitabının içerisinde faturayı bulmuştum. "Ya bunu burada birdaha bulamam, en iyisi daha güvenli biryerde saklayayım diyip biryerlere kaldırdım faturayı, ve bulamıyorum.
)
Tabii herkes gibi "cihazı" televizyona bağlama, kanal ayarı yapma, teybe bağlama ve cihazla birlikte verilen "Horizons" kasetini yükleme çalışmalarını biz de bir heves yaptık. (Duvar yıkmaca "Thro' the Wall" oyununu az oynamadık.)
Ardından oyun kasedi arayışlarımız geldi tabii. O sıralar Bakırköy'de oturuyorduk ve bilgisayar kasedi satın alınabilecek yer pek fazla yoktu (veya biz bilmiyorduk).
Ve tabii, "Bu oyunlar coystik ile daha iyi oynanıyor. Cihaza coystik takabilmek için de "interfeys" almak lazım" faslına ulaştık.
Sonuçta yine azımsanamayacak bir para verip interface ve joystick al(dır)mıştık.
(Hem bu sayede, iki kişilik oyunlarda birisi joystick ile diğer kişi klavye ile oynayabiliyordu)
Biz Sinclair'i alırken Commodore 64'den haberimiz yoktu. Bu yüzden, biz "cihazı" aldıktan kısa bir süre sonra bir arkadaşta hem 64 K hafızaya sahip hem de 2 adet "coystik girişi" olan C64'ü görünce (ve de Sinclair'e tek bir joystick bağlamak için bi sürü para verdiğimizi düşününce) Sinclair aldığımıza pişman olmuştum.
Ama bu pişmanlığım kısa sürdü, kardeşim ve komşu çocukları ile birlikte Sinclair ZX Spectrum'un 48 KB ve 8 renke sığdırılmış olağanüstü dünyasının keyfini çıkartmaya devam ettik.
Teşekkürler Sir Clive Sinclair!